İngiltere Başbakanı Keir Starmer, yeni paketle ilgili ön sözünü 32 sayfalık bir belgede kaleme alarak, küresel çatışmaların ve artan göç hareketliliğinin ülkenin sığınma sistemini aşırı derecede zorladığını belirtti.
Starmer, “Dünya artık eskisi gibi değil; güvenli bir ülke arayışı içinde birçok kişi birden fazla ülkeden geçip botlarla Manş Denizi’ni aşmaya çalışıyor” diyerek mevcut kuralların bu yeni gerçekleri yansıtmadığını vurguladı.
Reformun Ana Hatları
Yeni paket, mülteci statüsüne erişim kriterlerini sıkılaştırırken, aile birleşimi başvurularını da otomatik olarak reddedip geri gönderilmesini öngörüyor. Başvuruların değerlendirme süresi iki haftaya düşürülürken, göçmenlerin güvenli ülke olarak İngiltere’yi seçme motivasyonu azaltılacak.

Bu düzenlemeler, Avrupa’nın diğer ülkeleriyle kıyaslandığında İngiltere’nin sığınma rejimini “daha katı” hâle getirmeyi amaçlıyor. Starmer, “güçlü caydırıcılık politikası olmadan sistemin sürdürülebilir olması mümkün değildir” diye ekledi.
İç ve Dış Tepkiler
İnsan hakları örgütleri, paketin aile birliğini zorla parçalama riskini taşıdığını ve uluslararası hukukla çeliştiğini savunuyor. Öte yandan, göçmen karşıtı gruplar, yeni kuralların “ülkemizi koruma” açısından gerekli olduğunu belirtiyor.
Ekonomistler ise, göçmen akışının kontrol altına alınmasının kısa vadeli iş gücü açığını kapatabileceğini, ancak uzun vadede demografik dengeyi olumsuz etkileyebileceğini uyarıyor.
Bu reform paketinin Parlamento’da oylamaya girmesi ve uluslararası alanda nasıl bir yankı bulacağı, önümüzdeki haftalarda netleşecek.