Seminer, KİK ve Dünya Bankası Türkiye Ofisi işbirliğiyle, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) kampüsünde, 15 Kasım 2025 tarihinde kapılarını açtı. Katılımcılar arasında büyük ölçekli müteahhit firmalar, KOBİ temsilcileri, finans kurumları ve akademisyenler yer aldı. Etkinliğin ana amacı, Dünya Bankası tarafından finanse edilen yapım işleri ihalelerine erişim yollarını göstermek ve bu süreçte firmaların kapsamlı teknik ve finansal hazırlık yapmalarını sağlamak oldu.


Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Osman Çelik, açılış konuşmasında Dünya Bankası’nın Türkiye’nin kalkınma hedefleriyle uyumlu en kritik ortaklarından biri olduğunu vurguladı. Çelik, “Bankanın sağladığı finansmanın ötesinde, uluslararası bilgi birikimi, teknik uzmanlık ve yüksek standartlar, yerel firmaların rekabet avantajını katlamaktadır” diyerek, seminerin bilgi paylaşımı yönünden stratejik bir öneme sahip olduğunu belirtti.
Çelik, aynı zamanda yürüttüğü ekonomi programının temel önceliklerini de açıkladı: mali disiplin, güvenin yeniden tesis edilmesi ve enflasyonun kalıcı düşüşü. “Daha dengeli ve istikrarlı bir büyüme yapısı oluşturarak yatırım ortamının öngörülebilirliğini artırıyoruz” şeklinde konuştu. Bu çerçevede, uluslararası finansman kaynaklarına daha rahat ulaşabilen bir sektör, uzun vadeli sürdürülebilir büyümenin anahtarı olarak konumlandırıldı.
KİK Başkanı Hamdi Güleç ise seminerin, “Türk inşaat sektörünün küresel ölçekte rekabet gücünü artırmak için kritik bir adım” olduğunu ifade etti. Güleç, Dünya Bankası projelerinin yüksek standartlı yatırım süreçleri, güçlü teknik gereklilikleri ve büyük ölçekli sözleşme yapılarıyla firmalara hem ciddi bir iş hacmi hem de stratejik bir öğrenme platformu sunduğunu vurguladı. İhalelere katılımda fark yaratacak unsurların; yüksek bilgi düzeyi, etkin süreç yönetimi ve kurumsal hazırlık olduğunu belirtti.
Seminerde ayrıca Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez de konuşma yaptı. Lopez, Dünya Bankasının Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası (IBRD) tarafının Türkiye’de 17 milyar doları aşan bir yatırım portföyüne sahip olduğunu ve “Türkiye, bankanın en önemli ortaklarından biridir” dedi. Lopez, “Türk şirketleri, son 10 yılda Dünya Bankası’nın uluslararası sözleşmelerinde üçüncü en büyük yüklenici konumuna yükselmiştir” ifadesiyle sektördeki başarıyı ölçütledi.
Lopez, Afrika kıtasında “150 milyar dolar” değerinde bir portföyün bulunduğunu ve özellikle “Afrika’nın elektrifikasyonu” konusundaki fırsatların büyük olduğunu dile getirdi. Bu bağlamda, Türk inşaat firmalarının Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesindeki projelere yönelerek global pazar payını genişletebilecekleri vurgulandı.
Seminerde sunulan teknik oturumlar, Dünya Bankası’nın güncel satın alma yönetmelikleri ve ihale süreçlerindeki yenilikler üzerine odaklandı. Uzmanlar, finansman koşullarının nasıl optimize edilebileceği, risk yönetimi mekanizmaları ve projelerin sürdürülebilirlik kriterlerine uygunluğu konularında derinlemesine bilgiler verdi. Katılımcılar, örnek vaka analizleriyle Dünya Bankası projelerinde başarı faktörlerini öğrenme fırsatı buldular.
Seminerin sonunda katılımcılara dağıtılan broşürlerde, İstanbul, Ankara ve İzmir’deki Dünya Bankası temsilciliklerinin iletişim kanalları, ihalelere nasıl kayıt olunacağı ve teklif hazırlama süreçlerine dair adım‑adım kılavuzlar yer aldı. KİK, bu tür bilgi akışının sektörün kapsamlı bir dijital altyapı ile desteklenmesi gerektiğini belirterek, yeni bir e‑ihale platformu geliştirme sürecinin de devam ettiğini duyurdu.
Genel olarak, seminerin katılımcılara küresel finansman fırsatlarını daha iyi kavrama, teknik standartlara uyum sağlama ve uluslararası ihalelere donanımlı bir şekilde katılma konusunda büyük bir motivasyon kazandırdığı rapor edildi. Uzmanlar, bu tür etkinliklerin devam etmesiyle, Türkiye’nin inşaat sektörünün uluslararası rekabetçiliğinin daha da artacağına inanıyor.