İnsan Hakları Zirvesinde Gazze Soykırımı Gündemi Derinleştirildi

İnsan Hakları Zirvesinde Gazze Soykırımı Gündemi Derinleştirildi
Yayınlama: 10.12.2025
7
A+
A-

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü vesilesiyle Ankara’da bir insan hakları zirvesi düzenleyerek, Gazze’deki soykırım iddialarını uluslararası hukuk bağlamında tartıştı.

Zirvenin Genel Çerçevesi

TİHEK, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Millet Kütüphanesi Konferans Salonu’nda “Kriz Dönemlerinde İnsan Haklarının Yeniden İnşası” başlığı altında bir program hazırladı. Zirveye, bölgenin insan hakları durumunu yakından takip eden uluslararası sivil toplum kuruluşları ve akademisyenler davet edildi. Programda, Gazze Şeridi’nde yaşanan olayların belgeleyen tanıklıklar, hukuki değerlendirmeler ve bölgesel politika önerileri ele alındı.

Dyab Abou Jahjah’ın Açıklamaları

Dyab Abou Jahjah, Brüksel merkezli Hind Rajab Foundation’ın kurucusu olarak, Gazze’deki insanlık dramını çarpıcı bir dille anlattı. “Adeta kasaptan koyuna yardım etmeyi istiyorsunuz. Ben bile ne kadar şüpheli de olsa, İsraillilerin o ambulansa izin vermesini umuyordum, ancak ambulansa izin vermediler ve içindekileri de öldürdüler” diyerek, 6 yaşındaki Filistinli Hind Rajab’ın trajik ölümüne değindi. Jahjah, ambulansın bölgeye giriş izni alması gerektiğini, ancak bu iznin verilmediğini ve böylece kurtarılamayan canların sayısının artmasını vurguladı.

Jahjah, Gazze’deki çocuk ölümlerine ilişkin verilen sayıların “buzdağının sadece görünen ucu” olduğunu belirterek, gerçek rakamların çok daha yüksek olabileceği uyarısında bulundu. Ayrıca, “İsrail askerlerini Filistin dışına çıktıklarında yasal olarak sorumlu tutmalıyız” diyerek, uluslararası mahkemelerde dava açma ihtimalinin sembolik bir adım olmaktan çıkıp somut bir süreç haline gelmesi gerektiğini savundu.

Türkiye’nin Rolü üzerine yaptığı açıklamalarda, Jahjah, “Uluslararası hukuk için diğer ülkelerin yaptıkları da önemli ancak karar alıp bunu uygulamaya döndüren tek ülke Türkiye” ifadeleriyle, ülkenin bu alandaki liderliğini övdi.

Prof. Dr. Ammar Al‑Dwaik’in Görüşleri

Filistin Bağımsız İnsan Hakları Komisyonu Direktörü Prof. Dr. Ammar Al‑Dwaik, kış koşullarının Gazze’deki insani krizi daha da derinleştirdiğini hatırlatarak, “Şu anda en büyük ihtiyaç çadır” olduğunu vurguladı. Al‑Dwaik, İsrail medyasının Gazze’ye yönelik acımasız tutumunu eleştirerek, bir televizyon programında “Orta Doğu’ya yoğun bir yağış beklenmekte, umarız Gazze sular altına kalır” şeklindeki ifadenin “gerçekten şeytan” dedi.

Gıda yardımlarının da bölgeye ulaşmadığını belirten Al‑Dwaik, iki yaşındaki bir çocuğun “henüz bir yumurta ya da bir meyve tatmadığını” hatırlatarak, yardımların ne kadar acil ve hayati olduğunu gözler önüne serdi.

ABD Başkanı Donald Trump’a ise “güvenilmez biri” demesi, ABD’nin bölgedeki tutumuna dair eleştirel bir bakış açısını ortaya koydu. Al‑Dwaik, “Dünyanın gözü önündeki yıkım sonrası Gazze’nin yeniden imarı için İsrail’e sorumluluk yüklenmez” şeklinde konuşarak, uluslararası topluluğun sorumluluğu üzerine vurgu yaptı.

Son olarak, “Sahada uluslararası hukuku ancak devletler icra eder. Devletler ilişki keser, suçluları adalet önüne getirir. Böyle olursa İsrail’in tutumu değişir” diyerek, Türkiye’nin “savaş suçlularının yargılanmasını” isteyerek bu alanda öncülük ettiğini belirtti.

Uluslararası Hukukun ve Türkiye’nin Stratejik Konumunun Önemi

Zirve, Gazze’deki olayların yalnızca insani bir kriz olmadığını, aynı zamanda uluslararası hukukta yeni bir sınav olduğunu ortaya koydu. Katılımcılar, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin son kararlarının “sömürgeciliğe yeni bir boyut kazandırdığını” ve bu kararların bölgedeki çatışmaların tırmanmasını engellemek yerine daha da körüklediğini belirtti. Türkiye’nin bu süreçte yürüttüğü diplomatik çabalar, uluslararası mahkemelerde delil toplama ve yasal süreci başlatma yönündeki adımları ise bölgenin adalet arayışında kritik bir mihenk taşı olarak değerlendirildi.

Bu kapsamda, TİHEK’in düzenlediği zirve, Gazze’deki insan hakları ihlallerinin küresel ölçekte görünürlüğünü artırmayı, sorumluları yargı önüne çıkarmayı ve uluslararası toplumu daha aktif bir rol almaya davet etmeyi amaçladı.

Bir Yorum Yazın


Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.