İsrail, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne Başvurarak Netanyahû ve Gallant’a Yönelik Tutuklama Emirlerini İptal Ettirmeye Çalışıyor

İsrail’in UCM’ye Yaptığı Başvuru Detayları

İsrail Dışişleri Bakanlığı, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Karim Khan’ın Başbakan Binyamin Netanyahû ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında çıkardığı tutuklama emirlerinin iptal edilmesi talebiyle mahkemeye resmi bir başvuru yaptığını açıkladı.

Başvurunun Gerekçesi

İsrail yetkilileri, Khan’ın bu kararları alırken “asılısız ve temelsiz iddialara” dayandığını, aynı zamanda “gayrimeşru kişisel nedenler”yle hareket ettiğini iddia ederek, bu iddiaların ciddi endişeler uyandıran yeni bilgiler ve raporlarla desteklendiğini belirtiyor. Bakanlık, bu yüzden başvurunun “önemli bilgiler ve raporlar” içerdiğini vurguluyor.

Bu başvuru, sadece iki İsrailli politikacının tutuklama kararının geri alınmasını talep etmekle kalmıyor; aynı zamanda Karim Khan’ın İsrail ile ilgili tüm davalardan men edilmesini de istiyor.

Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Rolü

UCM, savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve soykırım gibi uluslararası suçları soruşturma ve kovuşturma yetkisine sahiptir. Başsavcı Khan’ın, 2023 yılında Netanyahû ve Gallant’a yönelik tutuklama kararını alması, uluslararası toplulukta geniş yankı bulmuş ve özellikle İsrail içinde büyük bir politik gerilime yol açmıştır.

İsrail’in Hukuki Stratejisi

İsrail, bu başvuru ile iki ana hedefi güdüyor: birincisi, tutuklama emirlerinin geçersiz kılınması ve ikincisi, Karim Khan’ın İsrail’e dair tüm soruşturmaları yürütme yetkisinin sonlandırılması. Bu strateji, hem diplomatik hem de hukuki bir baskı yaratmayı amaçlıyor.

Uluslararası Tepkiler

Başvurunun duyurulmasının ardından, çeşitli ülkeler ve insan hakları örgütleri konu hakkında farklı görüşler bildirdi. Bazı devletler, İsrail’in bu adımını “hukuk dışı bir müdahale” olarak eleştirirken, bazıları ise “bağımsız bir yargı sürecine saygı” gerektiğini savundu.

Gelecek Beklentileri

UCM’nin bu başvuruyu nasıl değerlendireceği henüz belli değil. Mahkemenin karar süreci genellikle uzun ve karmaşık bir yapıya sahiptir. Ancak bu başvuru, uluslararası hukukta bir precedentin (örnek karar) oluşturulma ihtimalini de beraberinde taşıyor.

İsrail’in bu hamlesi, hem bölgesel hem de küresel ölçekte dikkat çekecek bir gelişme olarak izlenmeye devam edecek.