İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İZENERJİ, İZELMAN, İZFAŞ, EGEŞEHİR ve İZTEK iştiraklerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, TİS (toplu iş sözleşmesi) haklarının yatmaması, maaşların eksik yatırılması, işten çıkarmalar ve iade edilen çalışanların işbaşı yapmaması gibi bir dizi haksız uygulamayı protesto ediyor.
“İşçinin alın terinin karşılığının verilmesi gerekiyor” diyerek DİSK/Genel-İş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Ercan Gül, baskı ve tehditle karşı karşıya olduklarını vurguladı.


Şimdiye kadar 850 kişilik bir işçi havuzu oluşturulan bu eylemde, 500 kişi işbaşı yapmış, kalan 350 kişi ise iş bulma sürecini bekliyor. DİSK temsilcileri, belediye yetkililerinin “tasarruf yapılacak o kadar çok kalem var” demesine rağmen, çalışanların alacaklarını ödeyecek bir ödeme takvimi talep ediyor.
Engin Topal (DİSK/Genel-İş İzmir 1 Şube Başkanı), “Maaşlarımız 3 taksitle ödeniyor, ama su, elektrik, doğalgaz ve kira tek taksitle kesiliyor. Bu adil değil” diyerek maaş kesintileri konusundaki çelişkiyi ortaya koydu.
Serap Yılmaz (DİSK/Genel-İş İzmir 3 Şube Başkanı), işçilerin siyasi emellerin aracı kullanılmaması gerektiğini vurguladı: “23 bin işçi sokakta ekmek almak için değil, haklarını kazanmak için mücadele ediyor.”
Sedat Kenar (DİSK/Genel-İş İzmir 9 Şube Başkanı) ise “Ödeme takvimi istiyoruz. Bürokratların bir takvim hazırlayamaması anlaşılır değil” şeklinde yetkililere baskı yaptı.
İzmir, son yıllarda belediye çalışanları ve müteahhitler arasında sık sık grev ve eylemlere sahne oldu. 2022 yılında İZOTON çalışanları da benzer hak talepleriyle 10 gün süren bir protesto gerçekleştirmişti. Bu eylemler, belediyenin bütçe planlamasını gözden geçirmesine ve bazı durumlarda ek ödenekler ayrılmasına yol açtı.
Uzmanlar, 23 bin işçinin bir araya gelerek yürümelerinin sadece maaş sorunlarını değil, aynı zamanda kamu hizmetlerinin sürdürülebilirliği ve işçi-işveren ilişkilerindeki dengeyi yeniden tartışmaya açtığını belirtiyor.
İşçilerin taleplerinin karşılanması halinde, belediye bütçesinde tasarruf kalemleri yeniden düzenlenebilir, ödeme takvimi oluşturulabilir ve işbaşı yaptırılmayan çalışanlar için yeni pozisyonlar açılabilir. Ancak DİSK, hâlâ belediyeden resmi bir görüşme talebi beklediğini ve iletişim eksikliğinin eylemin süresini uzattığını vurguluyor.
İzmir’deki bu geniş çaplı işçi hareketi, şehrin diğer sektörlerinde de benzer hak arayışlarını tetikleyebilir. “Bu sadece bir işçi eylemi değil, çalışan haklarının yeniden tanımlanması için bir fırsat” diye yorum yapan bir akademisyen, sürecin toplumsal etkilerine dikkat çekti.