İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZENERJİ, İZELMAN ve İZFAŞ şirketlerinde çalışan işçiler, üç ay süren ücret ve sosyal hak eksikliğine son vermek amacıyla Kültürpark 9 Eylül kapısından belediye önüne yürüdü. Kalabalık grup, belediyenin önünde basın açıklamasını okuduktan sonra oturma eylemine başladı.

“İZENERJİ, İZELMAN ve İZFAŞ çalışanlarının ağustos, eylül ve ekim aylarına ait fazla mesai ücretleri ödenmemiştir. İZENERJİ ve İZFAŞ çalışanlarının eylül ayı, İZELMAN çalışanlarının ise ekim ayı ikramiyeleri yatırılmamıştır. Ayrıca gıda kartı ve öğrenim yardımı alacaklarımız da hâlâ beklemektedir” dedi 2 No’lu şube başkanı Ercan Gül. İşçiler ayrıca uzun yıllardır yaklaşık 300 kişinin farklı birimlerden şirketlere aktarılıp “havuz” uygulaması adı altında ücretsiz izne çıkarıldığını ve bunun maaş ve sigorta kaybına yol açtığını belirtti.
Belediye yetkilileri henüz resmi bir yanıt vermemiş olsa da, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çalışanların haklarını koruma sorumluluğu olduğu vurgulandı. Bazı belediye temsilcileri, sürecin hâlâ görüşme aşamasında olduğunu ve ödeme takvimi hazırlanmakta olduğunu iddia etti. Ancak işçilerin söylemi, bu sözlerin hâlâ gerçekleşmediği yönünde.
Ercan Gül, “Biz emekçiler sabırla beklerken borçlarımız büyüdü, geçimimiz zorlaştı, kriz bizde derinleşti. Kredi kartlarımız, faturalarımız, kredilerimiz ödenemez hâle geldi. Okulların açılmasıyla masraflarımız arttı, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyoruz.” diyerek, finansal sıkıntıların aile yaşamını nasıl etkilediğine dikkat çekti. Gül, taleplerinin karşılanmaması halinde cuma günü mesai bitimine kadar oturma eylemini sürdüreceklerini belirtti.
Genel İş 1 No’lu şube Başkanı Engin Topal ise, “Sokağa inmek istemiyoruz. İzmir 7 gün grev yaşadı. Böyle bir şey olsun istemiyoruz, hep bir adım geride duruyoruz. Çalışan işçilerin boğazına çökmekten hep birlikte vazgeçin” ifadelerini kullandı.
İşçi hakları konusunda uzman bir akademisyen, bu tür eylemlerin sadece ilgili şirketleri değil, aynı zamanda şehir ekonomisini ve kamu hizmetlerinin sürekliliğini etkileyebileceğini belirtti. Uzman, “Ödenmeyen hakların birikmesi, çalışanların motivasyonunu düşürür ve uzun vadede belediyenin hizmet kalitesini olumsuz etkiler. Bu yüzden erken ve şeffaf bir çözüm bulunması kritik” şeklinde yorum yaptı.
İzmir’deki bu eylem, şehirdeki diğer belediye bağlı şirketlerdeki benzer sorunların da gündeme gelmesine neden olabilir. İşçilerin taleplerinin karşılanması, sadece bireysel hakların korunması açısından değil, aynı zamanda kamu sektörünün sürdürülebilirliği açısından da büyük önem taşıyor. Gelişmeler yakından izlenmeye devam edecek.
İşçilerin haklarını almak için böyle bir eylem düzenlemesi çok normal. Bir insanın üç aydır parasını alamaması çok zor bir durum.