İzmir’de İşçiler Sosyal Hakları İçin Oturma Eylemine Devam Ediyor

DİSK/Genel-İş İzmir şubesi, belediye şirketlerinde üç aydır geciken sosyal haklar için oturma eylemini sürdürüyor.

İzmir'de İşçiler Sosyal Haklar İçin Oturma Eylemi

İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki İZENERJİ, İZELMAN ve İZFAŞ şirketlerinde örgütlü DİSK/Genel-İş İzmir 1‑2‑3‑9 No'lu şube üyeleri, çalışanların üç aydır sosyal haklarını alamadığını gerekçe göstererek oturma eylemine devam ediyor. Eylem, Kültürpark’taki 9 Eylül kapısında toplanan temsilciler ve işçilerin sloganlarla sesini duyurmasıyla başladı.



Eylemin temel talepleri arasında ikramiyelerin ödenmesi, gıda kartı alacaklarının bağlanması, öğrenim yardımlarının ve mesai ücretlerinin zamanında teslim edilmesi yer alıyor. Sendika temsilcileri, belediye şirketlerinin “ana ödemelerinde bir sıkıntı olmadığını” kabul ederken, sosyal ödemelerdeki gecikmenin işçilerin geçimlerini zorladığını vurguluyor.

"Belediye şirketlerinde çalışan işçilerin ana ödemelerinin yapıldığını zaten açıklamıştık. Ancak 3 aydır ikramiyemiz, gıda kartı alacaklarımız, öğrenim yardımlarımız ve mesailerimiz ödenmediği için buradayız." şeklinde DİSK/Genel‑İş İzmir 2 No'lu Başkanı Ercan Gül konuştu.

Gül, eylemin sadece bir “bireysel kavga” olmadığını, binlerce emekçinin almadığı sosyal haklar ve evine götüreceği ekmek için bir mücadele olduğunu belirtti. "Tek talebimiz, alacaklarımızın en kısa zamanda takvime oturtulması ve işimize huzurlu bir şekilde devam edebilmemiz. Bu mücadeleye saygı duyulmasını bekliyoruz." dedi.

DİSK/Genel‑İş, daha önce de belediye şirketlerinde benzer gecikmelerle ilgili protestolar düzenlemiş ve bu seferki eylemde yasal sürecin dışına çıkmadan barışçıl oturma yöntemi tercih edildi. Sendika yetkilileri, belediyenin konuyu acilen değerlendirmesi ve işçilerin haklarını zamanında vermesi halinde eylemin sona erileceğini belirtti.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ise, "İşçi haklarıyla ilgili tüm taleplerin ilgili birimler tarafından incelendiği ve çözüm odaklı bir yaklaşım benimseneceği" mesajını vermişti. Ancak işçiler, bu açıklamanın “kamuoyunu yanıltmaya yönelik” olduğunu ve somut adımların eksik kaldığını ifade ediyor.

Eylem, şehirdeki diğer sendikal faaliyetlerle paralel bir seyir izleyerek, çalışma koşulları, sosyal güvenlik ve belediye hizmetlerinin finansmanı konularında daha geniş bir toplumsal tartışmaya da zemin oluşturuyor.

İzmir’deki bu oturma eylemi, aynı zamanda Türkiye genelinde kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların sosyal haklarını talep eden hareketlerin bir parçası olarak da görülüyor. İşçilerin taleplerinin karşılanması, benzer durumların önüne geçilmesi ve sosyal adaletin sağlanması açısından kritik bir test niteliği taşıyor.