Miss Universe 2025, Tayland’da gerçekleşen ve tarih kitaplarına “jüri istifası” bölümü ekleyecek bir organizasyon oldu. Meksikalı Fatima Bosch yarışmanın birincisi seçildi, fakat bu zaferin ardında ‘gönül alma’ ödülü olduğu iddiaları dolaşıyor. Bosch, finalden önce Miss Universe Tayland Direktörü Nawat Itsaragrisil’in kendisine “yeterince tanıtım yapmadığı” gerekçesiyle ‘aptal’ şeklinde hakaret etmesiyle gündeme oturdu. O anın videosu sosyal medyada milyonlarca izlenme alırken, yarışmacıların büyük bir kısmı salonu terk ederek Bosch’a destek verdi. Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum’ın da Bosch’u “onurlu duruşu” için övdüğü mesajlar, skandalın uluslararası boyut kazanmasına neden oldu.

Türkiye’yi temsil eden Ceren Arslan, güzellik, sahne performansı ve sosyal medya destekleriyle yarışmanın en çok konuşulan isimlerinden biri haline geldi. Çevrim içi oylamalarda dört farklı kategoride birincilik elde ederek “en güçlü aday” unvanını taşıyan Arslan, finalde ilk 30’a bile girmeyince büyük bir şok yarattı. Arslan, çıkış sonrası yaptığı açıklamada, “Jürimiz beni o ilk 30’dan daha çirkin buldu” diyerek adeta jüri kararını eleştirdi. Bu sözler, hem Türkiye’de hem de uluslararası platformlarda “şaibeli” ve “politik” bir karar olduğu iddialarını körükledi.
Final günlerine bir hafta kala iki jüri üyesi ani istifasını duyurdu. Lübnan asıllı Fransız besteci Omar Harfouch, Instagram üzerinden “Yarışma manipüle ediliyor, gizli bir jüri tarafından önceden belirlenmiş bir son var” şeklinde açıklamalarda bulundu. Aynı gün eski futbol yıldızı Claude Makélélé de “kişisel sebepler” nedeniyle görevinden çekildi. Bu iki istifa, yarışmanın şeffaflığına dair şüpheleri artırarak medya ve izleyicileri “gerçekten bir hileli süreç mi?” sorusunu sormaya itti.
Skandalın ortaya çıkmasıyla birlikte Twitter, Instagram ve TikTok’ta #MissUniverseScandal, #CerenArslan ve #Jüriİstifası hashtag’leri trend oldu. Dünya genelindeki izleyiciler, “Bu bir kazı mı yoksa bir sahtecilik mi?” sorusunu sorarken, bazı medya organları yarışma organizatörlerini resmi bir soruşturma başlatmaya çağırdı. Ayrıca, yarışmanın sponsoru olan büyük markalar da açıklama yaparak “şeffaflık ve adil değerlendirme” taleplerini dile getirdi.
Bu olay, Miss Universe gibi uluslararası güzellik yarışmalarının organizasyon yapısına dair geniş çaplı bir yeniden değerlendirme çağrısı doğurdu. Uzmanlar, jüri süreçlerinin daha şeffaf bir platforma taşınması, bağımsız denetim mekanizmalarının kurulması ve “gizli değerlendirme” gibi uygulamaların tamamen ortadan kaldırılması gerektiğini vurguluyor. Öte yandan, Ceren Arslan’ın kariyerinde bu skandalın bir dönüm noktası olacağı, daha fazla uluslararası destek ve fırsatlarla yeni projelere yönelmesi bekleniyor.