Türkiye’nin kanayan yarasına kadın cinayetleri haberleri bitmek bilmiyor. 25 Kasım International Day for the Elimination of Violence against Women (Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü) sabahı, Elazığ’ın Kovancılar ilçesine bağlı Bağlar Mahallesi, Murat Sokak’ta, henüz belirlenemeyen bir ailevi tartışma Sümeyye Y. (34) ve E.Y. arasında patlak verdi. Tartışmanın ardından E.Y. eline geçirdiği silahla eşine yedi defa ateş etti. Silah seslerini duyan komşular hemen 112’yi arayarak olayın bildirilmesini sağladı.

Sağlık ve polis ekipleri olay yerine kısa sürede sevk edildi. Ekiplerin yaptığı ilk müdahalede kadının hayati belirtilerinin yok olduğu, olay yerinde hayatını kaybettiği tespit edildi. Sümeyye Y.’nin cansız bedeni, otopsi ve adli tıbbi incelemeler için Fırat Üniversitesi Hastanesi morguna kaldırıldı. Şüpheli E.Y. ise gözaltına alındı ve olayla ilgili soruşturma derinleştirildi.
25 Kasım, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 1999 tarihli kararıyla Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak ilan edilmiştir. Bu tarih, 1960’da Dominik Cumhuriyeti’nde Mirabal Kardeşler’in (Patria, Minerva ve María Teresa) rejim karşıtı faaliyetleri nedeniyle acımasızca öldürülmelerine ithafen seçilmiştir. Mirabal Kardeşler, hâlâ dünya genelinde kadına yönelik şiddete karşı mücadelenin sembol isimleri arasında yer almaktadır.
Türkiye’de kadın cinayetleri maalesef yüksek bir oranda devam ediyor. 2023 yılı verilerine göre, her 10 kadından 1’i yaşamı boyunca fiziksel, cinsel ya da psikolojik şiddete maruz kalıyor; bu oran, Avrupa ortalamasının iki katından fazla. Elazığ’da da son yıllarda benzer olayların artışı, yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının daha etkili koruma mekanizmaları geliştirmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
Olayın ardından Elazığ Valiliği, kadına şiddetle mücadele eden kurumların ve mahkemenin, davayı “ağırlaştırıcı şart” kapsamında değerlendireceğini açıkladı. Kadın Dernekleri Federasyonu ise, “Bu tür trajik olaylar, kadına yönelik şiddetin toplumsal yapıda ne kadar kökleşmiş olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Hükümet, koruyucu tedbirleri acilen güçlendirmeli.” şeklinde ortak bir açıklama yaptı.
Yerel halkın da tepkisi büyük oldu; sosyal medya üzerinden #KadınaŞiddetYeter hashtag’iyle binlerce paylaşım yapıldı, vatandaşlar ise “Bu kadınların ölümü, sessiz kalmamamız gerektiğinin acı bir hatırlatıcısı.” diyerek protesto yürüyüşleri düzenledi.
Uzmanlar, şiddet mağdurlarına ulaşılabilir koruma ve danışma hatları oluşturulması, mahkeme süreçlerinin hızlandırılması ve faillerin caydırıcı cezalarla yargılanması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, toplumsal cinsiyet eşitliğinin eğitim müfredatına dahil edilmesi, erkeklerin de bu mücadeleye aktif katılımının sağlanması, uzun vadeli bir çözüm için kritik adımlar olarak görülüyor.
Bu trajik olay, Kadına Şiddetle Mücadele Günü’nün ne denli hayati bir farkındalık yaratma görevine sahip olduğunu bir kez daha hatırlatıyor; kadınların hayatları, şiddetle son bulmamalı.