Kapadokya’nın eşsiz volkanik topraklarında yetişen kabakların çekirdekleri, bölgenin en eski tarımsal ürünlerinden biri olarak coğrafi işaret koruması altındadır. Geleneksel yöntemle, taş fırınlarda süt ve tuz karışımı ile kavrulan bu çekirdekler, çıtır çıtır dokusu ve hafif aromatik lezzetiyle hem atıştırmalık hem de hediye seçeneği olarak tercih ediliyor.

Uçhisar’da 25 yıldır fırıncılık yapan Yusuf Canıtez (48), “Kabak çekirdeği, Nevşehir’in kimliğiyle bütünleşmiş bir üründür. Ülkemizin birçok ilinde Nevşehir ibaresiyle satılır. Biz de üreticiden doğrudan alıp taş fırınlarda sütle kavuruyoruz. Son yıllarda Rusya, Özbekistan, Türkmenistan, Malezya, Pakistan ve Endonezya gibi ülkelerden gelen turistler bu lezzeti çok seviyor” diyor. Canıtez, çekirdek başına ortalama 550 TL fiyatla satıldığını ve ihracatın her geçen gün arttığını vurguluyor.
Kapadokya’nın ünlü kabak çekirdeği, sadece lezzetiyle değil, sağlık faydalarıyla da dikkat çekiyor. Yerli tur operatörü Nuray Türkoğlu, “Kabak çekirdeği erkeklerde prostat sağlığına, kadınlarda ise magnezyum ihtiyacına iyi geliyor. Grup turumuzda 600 kişiyle denedik, hepsi beğendi” şeklinde yorum yaptı. Bu açıklama, ürünün doğal ve el işçiliğiyle üretilmesinin güvenilirliğini artırıyor.
Coğrafi işaretli ürünlerin ihracatı, bölge ekonomisine büyük katkı sağlıyor. Nevşehir’in sütlü kabak çekirdeği, tur rehberlerinin önerileri sayesinde havalimanlarından market raflarına kadar geniş bir dağıtım ağı oluşturdu. Şu an 30’dan fazla ülkeye gönderilen bu özel atıştırmalık, Kapadokya’yı gastronomi haritasında yeni bir konuma taşıyor.
Yerel üreticiler, ürünün çeşitliliğini artırmak için farklı aromalar (bal, acı biber, kırmızı biber) deniyor. Aynı zamanda organik sertifikasyon süreçleriyle Avrupa ve Kuzey Amerika pazarlarına giriş hedefleniyor. Bu sayede, Kapadokya’nın sadece peri bacalarıyla değil, sütlü kabak çekirdeğiyle de tanınması amaçlanıyor.