Kemal Öncü, 1956 yılında biniciliğe adım attıktan sonra, babası Eyüp Öncü’nün izinde Balkan ve Türkiye şampiyonluklarıyla adını duyurdu. 1960‑1967 yılları arasında Balkanlar’da aralıksız şampiyonluk kazanarak bölgesel bir efsane haline geldi. “1965 yılında sekiz farklı branşta Türkiye Şampiyonu oldum ve aynı yıl Türkiye’nin yılın sporcusu seçildim” diyerek o dönemin başarısını özetliyor.

1964 yılında Avusturya’nın Velden kentinde 2,20 metre yüksek atlayarak Avrupa, Balkan ve Türkiye rekorlarını kırdı. Bu rekor hâlâ onun elinde ve hiç kimse bu başarıyı tekrar edemedi. Öncü, bu başarının arkasındaki disiplin ve babasının motivasyonunu şöyle anlatıyor: “Babamın bana verdiği cesaret ve Atatürk’ün takdiri, her atlamada yanımda bir güç kaynağı oldu”.
Babası Eyüp Öncü, 1938’de Mussolini Uluslararası Engel Atlama Altın Kupası’nı kazanmış ve Atatürk’ten özel hediyeler almıştı. Kemal, bu mirası “Babamın kazandığı kupalar, altın işlemeli saat, tabanca ve at hediye olarak bana kalan en değerli eşyalar” diye anıyor. Atatürk’ün, “Eyüp sen daima önde git, soyadın da Öncü olsun” sözü, ailenin tarihine damga vurmuş bir motivasyon kaynağıdır.
1967 yılında eğitim için Amerika’ya giden Öncü, orada hem futbol hem de binicilikle uğraştı. Delgado takımıyla şampiyonluk yaşadıktan sonra, Elvis Presley ve Sammy Davis Jr. gibi ikonik isimlerle tanıştı. Frank Sinatra’nın da kendisine bir şarkı hediye etmesi, Öncü’nün uluslararası arenada ne kadar takdir topladığının bir göstergesi oldu.
Toplamda 900’dan fazla kupa ve madalya toplayan Kemal Öncü, bu değerli eşyaların bir kısmını evinde sergilemekte ve bir müzeye dönüştürme hayali kurmaktadır. “Bu kupaları vatanım için kazandım; Bulgarlar ya da Yunanlılar için değil. Devletin takdirini görmek istiyorum” diyor. Ayrıca genç binicilere eğitim vererek, binicilik kültürünün nesilden nesile aktarılmasını sağlamak istiyor.
Atatürk’ün süvarileri arasında yer alan Eyüp Öncü, modern Türkiye’nin askeri atlı geleneğinin temel taşlarından biriydi. Kemal Öncü’nün başarısı, bu geleneğin sivil spor dalında da sürdürülebilir bir miras bırakmasını sağladı. Bugünkü genç biniciler, Öncü’nün disiplin, azim ve tarih bilinci ile şekillenen yaklaşımından ilham alıyor.