ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi (USGS) tarafından işletilen Hawaii Yanardağ Gözlemevi, dünyanın en aktif volkanlarından biri olan Kilauea’da lav akışının yeniden başladığını resmen duyurdu. Gözlemciler, volkanik hareketliliğin sürdüğünü ve özellikle 25 Kasım Salı günü arasında yeni ve güçlü bir lav püskürtme olayının yaşanma ihtimalinin çok yüksek olduğunu belirtiyor.
Bu seferki aktivite, yaklaşık bir yıldır aralıklı olarak devam eden bir serinin 37’nci patlamasını temsil ediyor. Kilauea, Hawaii’nin Büyük Adası’nda, korunan bir bölge olan Volcanoes National Park içinde konumlanıyor ve bölgeyi ziyaret eden yüz binlerce turisti etkileyebilecek bir tehdit oluşturuyor.

Volkan uzmanları, son yıllarda Kilauea’nın patlamalarının daha kısa sürede yoğun lava akışıyla sonuçlandığını ve bu akışların hem çevreye hem de yerel topluluklara ciddi zararlar verebileceğini vurguluyor. USGS, bölgeye yakın bir çember içinde bulunulan herkesin güvenlik talimatlarına uyması ve acil durum planlarını gözden geçirmesi gerektiğini hatırlatıyor.
Yerel otoriteler, park içindeki yürüyüş yollarını geçici olarak kapatırken, havaalanı ve otellerdeki konaklama hizmetleri de olası bir tahliye senaryosuna hazırlık yapıyor. Ayrıca, lava akışının denizle buluşması durumunda oluşabilecek yeni kara parçacıkları ve kıyı erozyonu riskine karşı sahil bölgelerinde ek önlemler alınıyor.
Bilim insanları, bu yeni aktivitenin jeotermal enerji araştırmaları ve volkanik gazların iklim üzerindeki etkileri açısından da önemli bir veri kaynağı olacağını belirtiyor. Kilauea’nın sürekli izlenmesi, gelişmiş seismik sensörler ve uydu görüntüleme sistemleri sayesinde mümkün oluyor; bu da gelecekteki patlamaların daha erken tespit edilmesine yardımcı oluyor.
Turizm sektörü ise bu gelişmeden hem kaygı hem de fırsat olarak bahane buluyor. Bir yandan ziyaretçi akışının azalması ekonomik kayıplara yol açarken, diğer yandan volkanik aktivitelerin fotoğraf ve video içeriklerinin sosyal medyada viral olma potansiyeli, bölgeye yeni bir ilgi dalgası getirebilir.
Uzmanlar, Kilauea’nın davranışlarını yakından izlemeye devam edeceğini ve halkın bilgilendirilmesi için düzenli güncellemeler yapılacağını vurguluyor. Bu kritik dönemde, yerel yönetimler ve uluslararası bilim camiasının iş birliği, olası bir felaketi önlemek için hayati önem taşıyor.