Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Başkanı Ahmet Abdullah Antalyalı, “Kırsal altyapı gibi unsurlarla topyekun bir kalkınma hamlesi yapmak için çalışıyoruz.” diyerek, kırsal bölgelerin yeniden canlandırılması için atılan adımları özetledi.

Antalyalı, Tarım ve Orman Bakanlığınca Gaziantep’te bir otelde düzenlenen IPARD III Programı Tanıtım ve Bilgilendirme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, ülkenin gıda güvenliğini ve kırsal kalkınmasını güvence altına alacak yeni stratejileri detaylandırdı. “Üretim planlamamız iklim değişikliği, doğal afetler, nüfus artışı ve jeopolitik riskleri göz önünde bulundurarak toprak ve su kaynaklarımızın sürdürülebilirliğini teminat altına alıyor.” ifadeleri dikkat çekti.
Bu kapsamda IPARD programı gibi yatırım desteklerinin sadece finansman sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda üretim planlamasının ikinci aşaması olarak hizmet ettiğini vurgulayan Antalyalı, şu noktalara değindi:
• Su odaklı üretim planlaması
• Yapısal reformlar ve tarımsal destekleme modelindeki değişiklikler
• Arazilerin etkin kullanımı ve sözleşmeli üretim
• Teknoloji entegrasyonu, tarımsal örgütlerin güçlendirilmesi
• Kırsal turizm ve yenilenebilir enerji projeleri
Bu unsurların bir araya gelmesiyle “kırsal kalkınma, tarımın merkezinde ama çok boyutlu bir iş” haline geliyor. Antalyalı, “Ekonomik büyüme kadar sosyal ve kültürel dönüşüm de aynı derecede önemli” diyerek, kırsal alanların sadece üretim değil, yaşam kalitesi açısından da geliştirilmesi gerektiğini belirtti.
Gaziantep Valisi Kemal Çeber de kentin sanayi başarısının bir örnek olduğunu, ancak tarımın da bu başarının gerisinde kalmaması gerektiğini, desteklerin etkin kullanılması gerektiğini sözlerine ekledi. İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam** ise programın bölge çiftçileri için verimli olmasını temenni etti.
TKDK’nin bu yeni üretim planlaması, yalnızca Türkiye’nin gıda güvenliğini sağlamayı hedeflemekle kalmayıp, kırsal nüfusun yaşam standartlarını yükseltmeyi, gençlerin tarıma yönelmesini teşvik etmeyi ve bölgesel ekonomik eşitsizlikleri azaltmayı da amaçlıyor. Bu yönüyle, “Türkiye’nin kırsal geleceği, sürdürülebilir, teknoloji‑destekli ve toplumsal açıdan kapsayıcı bir modelle şekillenecek” denildi.
Programın uygulanması sürecinde, yerel yönetimler, üniversiteler, araştırma kurumları ve özel sektör arasında yeni işbirlikleri kurulması planlanıyor. Ayrıca, tarımsal veri platformları, akıllı sulama sistemleri ve yenilenebilir enerji entegrasyonu gibi teknolojik çözümler, projelerin başarısında kritik rol oynayacak.