Plastik, Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. İlkay Şamil Beydilli, “Güneş ışığının daha az olduğu ve sosyal aktivitelerin yavaşladığı bu dönem, iyileşme sürecinin daha konforlu geçmesi nedeniyle tercih ediliyor” diyerek kış aylarının neden tercih edildiğini ayrıntılı bir şekilde açıkladı. Hastalar, yaz mevsimi öncesi daha hazır bir görünüme sahip olmak istediklerinden, operasyonlarını genellikle kış ve erken bahar aylarına planlıyorlar. Bu strateji, iyileşme sürecinin daha az göz önünde olduğu ve güneşin cerrahi yara üzerindeki olumsuz etkilerinin minimize edildiği bir zaman dilimini sunuyor.


Memelerin sadece estetik bir tercih olmadığını vurgulayan Dr. Beydilli, “Doğum ve emzirme sonrası hacim kaybı yaşayan kadınların beden algısı ve özsaygısı derinlemesine etkileniyor” şeklinde konuştu. Özellikle 30-45 yaş arasındaki kadınlarda belirgin bir artış gözlemleniyor; bu grup, emzirme sonrası meme dokusunda sarkma ve hacim kaybı yaşayan ve kendi bedenlerini yeniden sevebilmek için çözümler arayan annelerden oluşuyor. Dr. Beydilli, ameliyat öncesi muayenenin kişiye özel planlamanın en kritik adımı olduğunu ve meme yapısı, cilt kalınlığı, göğüs tabanının genişliği gibi faktörlerin detaylı bir şekilde değerlendirildiğini belirtti.
Günümüzde meme büyütme ameliyatlarında silicone içerikli implantlar hâkim. Dr. Beydilli, implantların yuvarlak ya da anatomik formlarının hastanın meme dokusuna ve estetik beklentisine göre seçildiğini açıkladı. Dokusu yeterli olan hastalarda implant kas üstüne, ince dokulu hastalarda ise daha doğal bir görünüm için kas altına yerleştiriliyor. Operasyon, genel anestezi altında 1-2 saat sürmekte ve ardından meme altı kıvrımı, areola çevresi veya koltuk altına gizlenen izler sayesinde zamanla neredeyse gözden kayboluyor.
Dr. Beydilli ayrıca, minimal invaziv teknikler, endoskopik destekli yerleştirme ve kısa iyileşme süresi sağlayan yeni implant kaplamaları gibi güncel cerrahi yöntemlerin kullanımının artış gösterdiğini ve hastaların konforunu artırdığını vurguladı.
Türkiye, estetik cerrahi alanında dünyanın en çok tercih edilen ülkelerinden biri haline gelmiş durumda. Dr. Beydilli, “Avrupa ve Orta Doğu’dan yoğun başvurular alıyoruz; hastalar hem kalite hem de fiyat‑performans oranı açısından Türkiye’yi tercih ediyor” dedi. Yıllık binlerce yabancı hasta Türkiye’ye gelerek meme büyütme, burun estetiği ve diğer estetik operasyonlarını gerçekleştiriyor. Bu durum, ülkenin tıbbi turizm sektörüne de önemli bir ivme kazandırıyor ve ekonomik katkı sağlıyor.
Operasyon sonrası hastalar, bir hafta içinde sosyal yaşama dönebilir ve ilk bir ay boyunca medikal sütyen kullanmaları öneriliyor. Ağır sporlardan kaçınılması ve doktorun belirttiği bakım protokolüne uyulması, iyileşme sürecinin sorunsuz geçmesini sağlıyor. Silikon implantların süt kanallarına müdahale edilmeden yerleştirildiği vurgulanarak, meme büyütme ameliyatının emzirme kaybına yol açmadığı kesin bir dille ifade edildi. Bu bilgi, özellikle annelik dönemi planlayan kadınlar için büyük bir rahatlama sağlıyor.
Dr. Beydilli, meme büyütme ameliyatlarının doğru planlama, uygun implant seçimi ve uzman bir cerrah tarafından gerçekleştirildiğinde güvenli, etkili ve yüksek hasta memnuniyeti sağlayan bir prosedür olduğunu bir kez daha teyit etti.