ABD’nin 45. Başkanı Donald Trump ve First Lady Melania Trump, Kral Charles’ın özel davetiyle İngiltere’ye adım attı. Londra Heathrow’dan iniş yapan ikili, doğrudan Windsor Kalesi’ne yönlendirilerek, iki ülke arasındaki ticari ve güvenlik işbirliğinin güçlendirilmesi amacıyla hazırlanmış bir programla karşılandı. Bu ziyaret, Trump yönetiminin Avrupa ile ilişkilerini yeniden şekillendirme çabalarının bir parçası olarak görülüyor.

Tören, Kral Charles’ın bizzat ev sahipliği yaptığı, geleneksel müzik ve askeri bandolar eşliğinde gerçekleşti. Kraliyet Ailesi üyeleri, özellikle Kraliçe Camilla ve Galler Prensesi Kate Middleton, resmi kıyafetleriyle törene katıldı. Camilla, safir tonlarında bir elbise ve Philip Treacy tasarımı şapka tercih ederken, Kate ise Emilia Wickstead imzalı bir elbise ve Jane Taylor tasarımı şapka ile zarif bir görünüm sergiledi. Bu görkemli ortamda, Trump çiftinin diplomatik konuşmaları, ticari anlaşma taslakları ve savunma işbirliği konularını kapsayacak şekilde planlandı.
Törenin en çok konuşulan detayı, Melania Trump’ın geniş kenarlı ve mor renkteki şapkası oldu. Şapka, yüzünü neredeyse tamamen gizleyerek hem gizlilik hem de güç vurgusu taşıdığı iddiasıyla dikkat çekti. Moda yazarı ve stil danışmanı Marian Kwei, şapkanın “tesadüf değil, bilinçli bir seçim” olduğunu belirterek, “Bu şapka, spot ışıklarının eşine yönelmesini istemesinden kaynaklanıyor ve aynı zamanda First Lady’nin kocasının politik gündemine tam bir uyum içinde olduğunu simgeliyor” dedi.
İlginç bir eşleşme de ortaya çıktı: Melania’nın şapkası, Donald Trump’ın kravatıyla neredeyse aynı mor tonunda idi. Stil uzmanları bu uyumu “politikalara renk katma” ve “aile içi dayanışma” mesajı olarak yorumladı. Uzmanlar ayrıca, bu renk uyumunun geçmişte İlk Kadınların resmi törenlerde renk kodlamasıyle benzer bir stratejiye işaret ettiğini belirtti.
Melania’nın şapkasına benzer şekilde, eski First Lady’ler de resmi törenlerde renkli ve geniş kenarlı şapkalarla dikkat çekmişti. Jacqueline Kennedy ve Hillary Clinton gibi isimler, politik mesajlarını moda aracılığıyla iletmişlerdi. Uzmanlar, Melania’nın bu tercihinin, ABD-İngiltere ilişkilerinde yeni bir dönemin sinyali olarak da değerlendirilebileceğini öne sürdü.
İki gün sürecek ziyaretin sonunda, hem diplomatik hem de ticari anlaşmaların imzalanması bekleniyor. Ancak moda dünyası, Melania’nın şapkasını “siyah-beyaz medya gündeminin ötesinde, renkli bir politika aracı” olarak nitelendiriyor. Bu olay, sadece bir görkemli tören olmaktan çıkıp, uluslararası ilişkilerde “görünmez güç” unsurlarının da ne kadar etkili olabileceğini gösteriyor.