ABD’nin 46. Başkanı Donald Trump ve eşinin, Kral Charles tarafından özel bir davetle İngiltere’ye gelmesi, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin yeni bir döneme girdiğinin sinyallerini verdi. Windsor Kalesinin önünde gerçekleşen karşılama töreni, Britanya geleneklerine uygun şekilde görkemli bir atmosferle süslendi. Kraliyet Ailesi üyeleri, Trump çiftini büyük bir saygı çerçevesinde karşıladı ve iki gün sürecek resmi programda çeşitli resmi görüşmeler, kültürel etkinlikler ve basın toplantıları yer alacak.

Görsel olarak en çok konuşulan detay, First Lady Melania Trump’ın geniş kenarlı, mor renkteki şapkası oldu. Şapka, yüzünün büyük bir kısmını neredeyse tamamen gizlerken aynı zamanda “göz alıcı ama dikkat dağıtıcı olmayan” bir duruş sergiledi. Moda yazarı ve stil danışmanı Marian Kwei yaptığı açıklamada, “Melania’nın şapkası tesadüf değil; bu, spot ışıklarından kaçınmak ve mesajını daha sakin bir biçimde iletmek için bilinçli bir tercih” dedi.
İlginç bir detay ise, şapkanın Donald Trump’ın kravatıyla aynı mor tonunda olması. Stil uzmanları bu uyumu, First Lady’nin kocasının politik gündemine tam bir destek ifadesi olarak yorumladı.
Trump çiftini karşılayan Kraliçe Camilla, safir tonlarında bir elbise ve Philip Treacy tasarımı bir şapka tercih ederken; Prenses Kate Middleton klasik hatlara sahip, Emilia Wickstead imzalı bir elbise ve Jane Taylor’ın tasarladığı şapka ile zarif bir duruş sergiledi. Her iki kadın da resmi protokol kurallarına uygun, ancak kişisel stillerini de yansıtan kıyafetler seçti.
Melania’nın şapka tercihi, sadece bu ziyaretle sınırlı kalmadı. Başkan Trump’ın yemin töreni sırasında da benzer bir şapka görmüştük; o dönem de moda dünyasında geniş yankı uyandırmıştı. Analistler, bu tekrarlayan şapka seçiminin, “ABD‑İngiltere ilişkilerinde bir süreklilik ve ortak vizyon mesajı” vermek amacıyla bilinçli olarak sürdürüldüğünü iddia ediyor.
Özetle, bu ziyaret hem diplomatik anlamda hem de moda‑siyaset kesişiminde yeni tartışmalara zemin hazırladı. Kraliyet törenindeki şapka, bir moda aksesuarı olmanın çok ötesinde, iki ülke arasındaki güç dengelerinin sessiz bir göstergesi olarak hafızalarda yer edecek.