Fransa’nın başkenti Paris’te, Louvre Müzesi‘nin Mısır antik eserleri bölümünün kütüphanesinde yüzlerce nadir kitaba su bastı. Eskiyen su borularındaki sızıntı, üç kütüphane odasından birini etkileyerek yaklaşık 400 nadir eserin zarar görmesine yol açtı.


Louvre Genel Müdür Yardımcısı Francis Steinbock, “Sızıntı sadece bir odada meydana geldi, ancak o odada 300‑400 nadir eser bulunuyor” açıklamasını yaptı. Steinbock, incelenen eserler arasında çok değerli kitapların bulunmadığını iddia etse de, uzmanlar ve çalışanlar uzun süredir devam eden tesisat problemlerinin hâlâ çözülmediğini belirtiyor.
Yetkililer, onarım çalışmalarının ancak Eylül 2026’da gerçekleştirilebileceğini itiraf ederek kamuoyunda büyük bir tepki topladı. Bu durum, müzenin bakım ve onarım planlamasındaki eksiklikleri gözler önüne serdi.
Su kriziyle birlikte aynı sabah, Louvre’da soğuk kanlı bir hırsızlık olayı gerçekleşti. Kimliği henüz belirlenemeyen dört kişi, müzenin dışındaki bir kamyonun yük asansörünü kullanarak bir pencereyi kırdı ve Kraliyet mücevherlerinin sergilendiği Apollo Galerisi’ne girdi.
Hırsızlar, 88 milyon euro değerinde dokuz parçayı çaldı ve kaçarken Napolyon’un eşi İmparatoriçe Eugénie’ye ait tacı düşürdü. Taç, hasarlı halde müze dışındaki bir alanda bulundu. Soygun sadece 7 dakika sürdü; suçlular motosikletlerle kaçtı.
Olay sonrası müze, güvenlik gerekçesiyle geçici olarak kapatıldı. Üç gün süren incelemelerin ardından ziyaretçilere yeniden açıldı ve polis, soygunla ilgili dört şüpheliyi tutukladı.
Müzede yıllardır bildirilen su tesisatı problemleri, bu iki büyük olayla birlikte uluslararası medyada geniş yankı buldu. Uzmanlar, Louvre’un acil bakım planı hazırlamasını ve kütüphane koleksiyonlarını su geçirmez koşullara taşımasını öneriyor.
Ayrıca, müzenin güvenlik protokollerinin yeniden gözden geçirilmesi ve yüksek değerli eserlerin sergilendiği alanlarda ek önlemler alınması talep ediliyor.
Bu gelişmeler, Louvre’un sadece sanat ve tarih değil, aynı zamanda kültür mirası koruması konusunda da ne kadar kritik bir rol oynadığını bir kez daha hatırlatıyor.