Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, ülkesinin başkenti Caracas’ta katıldığı bir etkinlikte, “Evet, Sayın Başkan Trump ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdik” diyerek ABD Başkanı Donald Trump ile yapılan görüşmenin gerçekleştiğini doğruladı. Görüşmenin tonunun saygı çerçevesinde ve hatta samimi bir havada gerçekleştiğini vurgulayan Maduro, bu adımın iki ülke arasındaki diplomatik diyaloğa yeni bir sayfa açtığını belirtti.

Maduro, konuşmasında şu sözleri kullandı: “Eğer ABD Başkanı ile Venezuela Devlet Başkanı arasındaki görüşme, saygıya dayalı bir diyaloğa doğru atılmış bir adımı temsil ediyorsa, diyaloğa ve diplomasiye hoş geldiniz, diyorum. Çünkü biz, diyalog ve barış fırsatlarını aramaktan asla vazgeçmeyeceğiz.” Bu ifadeler, iki ülke arasındaki uzun süredir devam eden siyasi gerilime rağmen bir uzlaşma sinyali olarak yorumlanıyor.
Son aylarda, ABD’nin Venezuela üzerindeki ekonomik yaptırımları ve Maduro yönetiminin otoriter uygulamaları uluslararası alanda sıkça eleştirildi. Bununla birlikte, bölgesel istikrarın korunması ve enerji politikalarının yeniden şekillendirilmesi ihtiyacı, Washington ve Caracas arasında gizli temasların artmasına zemin hazırladı. Bu telefon görüşmesi, iki liderin resmi kanallarda açıklama yapmadığı bir dönemde gerçekleştiği için dış politikacılar tarafından yakından takip edildi.
Görüşmenin ardından, Latin Amerika ülkeleri ve Avrupa birliği temsilcileri, “diyalog her zaman en doğru yol” şeklinde ortak bir mesaj verdi. Uzmanlar, bu telefon görüşmesinin ekonomik yaptırımların hafifletilmesi ya da enerji işbirliği gibi somut adımlara dönüşebileceğini öne sürüyor. Ancak, karşılıklı güvenin yeniden inşa edilmesi için sadece bir telefonun yetmeyeceği ve süreç içinde somut adımların atılması gerektiği vurgulanıyor.
Maduro’nun açıklamaları, Venezuelalı muhalefetin ve sivil toplumun da yakından izlediği bir gelişme. Bazı muhalefet liderleri, bu adımı “kabul edilemez bir meşruiyet kazandırma çabası” olarak nitelendirirken, diğerleri ise “uluslararası toplumun baskısını azaltma” fırsatı olarak görüyor.
Sonuç olarak, Trump-Maduro arasındaki telefon görüşmesi, iki ülke arasındaki gerilimin yumuşatılmasında bir dönüm noktası olabilir. Ancak bu adımın ne kadar etkili olacağı, ilerleyen haftalarda atılacak somut politika kararlarına bağlı olarak netleşecek.