Karakaş, 2 Aralık (Xinhua) – Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro, ABD’nin aylardır sürdüğü askeri konuşlandırmayı “ülkemizi sınadığını” ve “psikolojik terör” olarak tanımladı. Maduro, bu durumu “kölelerin barışı” olarak nitelendirdiği bir konuşmada, “Barış istiyoruz, fakat bu barış egemenlik, eşitlik ve özgürlük temelinde olmalı; kölelik ya da sömürge barışı asla kabul edilemez” sözleriyle vurguladı.
“Sömürge asla, kölelik asla!” ifadeleri, onun ABD’nin bölgedeki askeri faaliyetlerine karşı duyduğu derin öfkeyi ortaya koydu.

Maduro, konuşmasında ayrıca ABD ordusunun 22 haftalık saldırganlığını “psikolojik terör” olarak nitelendirerek, bu tutumun bölge halkının özgürlük ve güvenlik algısını zedelediğini belirtti. Başkan, bu sürecin “ulusal egemenliğimizi ve halkımızın haklarını ihlal eden” bir politika olduğunu iddia etti.
Konuşmanın ardından, Venezuelalı yetkililer ve muhalif gruplar, ABD’nin bölgedeki askeri varlığını sonlandırması yönünde uluslararası bir kampanya başlatma kararı aldıklarını duyurdu. Bu talepler, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde de gündeme getirilmeye hazırlanıyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı ise bu eleştirileri “gerçek dışı ve provokatif” olarak nitelendirerek, Venezuela’nın iç işlerine karışmanın bölgedeki istikrarı tehlikeye atacağını vurguladı. Yetkililer, mevcut askeri varlığın “bölgesel güvenliği sağlamak” amacı taşıdığını ve “herhangi bir saldırganlık niyeti bulunmadığını” belirtti.
Uzmanlar, bu karşılıklı iddiaların iki ülke arasındaki diplomatik gerilimi artırabileceğini ve bölgedeki ekonomik ve insani krizlerin daha da derinleşebileceğini uyarıyor. Özellikle petrol ihracatına dayalı ekonomik yapıdaki kırılganlık, bu tür gerilimlerin Venezuela’nın iç istikrarına zarar verme potansiyelini gözler önüne seriyor.
Maduro’nun bu açıklamaları, uluslararası medyada geniş yankı bulurken, bölgesel güç dengelerinin yeniden şekillenebileceği spekülasyonlarını da beraberinde getirdi.