Mantarlar, düşük kalorili olmalarına rağmen diyet lifi, B vitaminleri, selenyum, potasyum ve güçlü antioksidanlar içerir. Çoğu tür D vitamini bakımından da zengindir; bu da kış aylarında kemik, diş ve kas sağlığını destekler.
Güneş ışığından yoksun ortamda yetişen mantarlar, yağda çözünen D vitaminini depolayarak kalsiyum ve fosfat dengesini düzenler. Bu özelliği, özellikle yeterli güneş almayan bireyler için kritik öneme sahiptir.

Bilimsel adı Hericium erinaceus olan aslan yelesi, sosyal medyada “zeka mantarı” olarak anılıyor. Genellikle çay, toz ve kapsül formunda tüketilir. Araştırmalar, bu mantarın antioksidan, antiinflamatuar ve kardiyoprotektif özelliklere sahip bileşikler içerdiğini gösteriyor.
2020 yılında yürütülen pilot bir çalışma, 50‑55 yaş arasındaki 49 katılımcıya bir yıl boyunca aslan yelesi kapsülleri verildi. Katılımcılar, Bilişsel Yetenekler Tarama Aracı (CASI) ve Mini Zihinsel Durum Muayenesi (MMSE) puanlarında anlamlı iyileşmeler gösterdi; aynı zamanda günlük yaşam aktivitelerinde de pozitif bir değişim gözlendi.
Ancak bu sonuçların geniş kitlelere genellenebilmesi için daha büyük, uzun vadeli randomize kontrollü çalışmalara ihtiyaç vardır. Ayrıca, kapsül formunun bütün mantarı tüketmekten farklı metabolik etkileri olabileceği unutulmamalıdır; çünkü konsantre aktif maddeler bazı bireylerde yan etkilere yol açabilir.
Şitaki mantarı, Japon mutfağının vazgeçilmez umami kaynağıdır. Kurutulduğunda yoğun lezzeti artar ve çorba, güveç, kızartma gibi yemeklerde etimsi bir tat sağlar. Besin profili açısından potasyum, magnezyum, demir, fosfor ve B vitaminleri açısından zengindir.
Bağışıklık üzerindeki etkileri üzerine yapılan bir çalışma, 21‑41 yaş arasındaki 52 yetişkine dört hafta boyunca günde 5‑10 gram şitaki tüketimi önerdi. Sonuçta, inflamasyon göstergesi C‑reaktif protein (CRP) seviyelerinde belirgin bir düşüş tespit edildi. Bu bulgu, şitaki mantarının anti‑inflamatuar potansiyelini desteklese de, uzun vadeli ve daha geniş katılımlı araştırmaların eksikliği hâlâ bir boşluk oluşturuyor.
Takviye formunda da bulunabilen şitaki, ancak piyasadaki bazı ürünlerin etkinliği yeterince test edilmediği için tüketicilerin dikkatli olması önerilir.
Hindi kuyruğu mantarı, genellikle çay ya da ekstre formunda tüketilir. İçeriğinde bulunan fenoller ve flavonoidler, serbest radikallerin neden olduğu hücre hasarını azaltabilir. Ayrıca, bu mantarın prebiyotik özelliği sayesinde bağırsak mikrobiyotasını destekleyerek yararlı bakterilerin (bifidobakteri, laktobasil) artışına katkı sağladığı laboratuvar çalışmalarında gösterilmiştir.
Yine de, insan üzerindeki klinik etkileri sınırlı sayıda çalışma ile kanıtlanmıştır. Uzun vadeli güvenlik ve etkinlik profilleri, özellikle kronik hastalıkları olan bireylerde daha fazla araştırma gerektirmektedir.
Mantarlar, umami lezzetini artırmak için çorba, risotto, makarna sosu, pizza ve hatta vejetaryen burgerlerde kullanılabilir. Beyaz düğme, Portobello ve kestane gibi yaygın türler, hem lezzet hem de besin değerleri açısından geniş bir yelpaze sunar.
Doğadan mantar toplarken zehirlenme riskine karşı daima güvenilir market ürünlerini tercih edin. Ayrıca, mantar alerjisi olan kişilerin tüketim öncesi doktorlarına danışmaları önemlidir.
Her ne kadar mantarlar birçok sağlık faydası sunsa da, bu bilgiler bir diyetisyenin kişiye özel tavsiyelerinin yerini tutmaz. Sağlık sorunları olan bireylerin, yeni bir takviye veya diyet değişikliği yapmadan önce profesyonel bir uzmana başvurmaları şarttır.
Sonuç olarak, aslan yelesi, şitaki ve hindi kuyruğu gibi “medikal” mantarlar, bilimsel olarak umut vaat eden bulgulara sahip olsa da, kesin kanıtlar için daha fazla büyük ölçekli araştırma gerekmektedir. Günlük beslenmeye çeşitli mantar türlerini eklemek, hem lezzet hem de besin çeşitliliği açısından faydalı bir adım olabilir.