Makine İmalatçıları Birliği (MİB) ve BTSO iştiraki KFA Fuarcılık A.Ş. iş birliğiyle düzenlenen MEEXX, Bursa Fuar Merkezi’nde resmi açılışını yaptı. Bu yıl fuar, 120’ye yakın firma ve 30 bin metrekarelik sergi alanı ile sektördeki en büyük platformlardan biri olma iddiasını taşıyor. Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Asya’dan gelen nitelikli alım heyetleri fuarın kapılarını 6 Aralık tarihine kadar aralı tutacak.

Türkiye’nin önde gelen makine üretim ve ihracat merkezlerinden biri olan Bursa, bu fuarla bir kez daha sanayi haritasındaki konumunu pekiştiriyor. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, fuarın sadece bir satış platformu değil, aynı zamanda Türkiye’nin teknolojik bağımsızlığını güçlendiren stratejik bir alan olduğunu vurguladı. Burkay, yapay zekâ, sensör teknolojileri ve “karanlık fabrikalar” gibi ileri üretim yaklaşımlarının ülke sanayisine entegrasyonunun kaçınılmaz olduğunu belirtti.
Burkay, “Türkiye makine sektörü 57 bin girişimci ve 28 milyar dolar ihracat ile ülkenin lokomotifi” diyerek, sektördeki güçlü yanları ile birlikte 45 milyar dolar ithalatın hâlâ büyük bir eksiklik olduğunu hatırlattı. Bu bağlamda fuarlar, yerli üretimin küresel arenada tanıtılması ve ihracatın artırılması için kritik bir görev üstleniyor. MEEXX, hem yurt içi hem de yurt dışı alıcıların Bursa’nın makine ekosistemini yakından tanıması için benzersiz bir fırsat sunuyor.
Makine İmalatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Fatih İğrek, fuarın yeni adıyla yeni bir milat olduğunu belirterek, “Yıllık makine üretimimiz 60 milyar doların üzerinde, 2024 ihracatımız 28 milyar dolar. 2002’ye göre 14 kat artış sağladık” dedi. Türkiye, dünya çapında 13. ve Avrupa’da 4. büyük makine ihracatçısı konumunda. Sektörün %70 yerlilik oranı, kilogram başına 6,2 dolar ihracat birim fiyatı ve 550 bin kişilik istihdam etkisi, ülke ekonomisine sağladığı katkıyı gözler önüne seriyor.
İğrek, küresel ekonomik belirsizlikler, Çin ve Güney Asya’nın agresif fiyat rekabeti ve finansman maliyetlerinin yükselmesi gibi zorluklara rağmen, Türk makine sektörünün dayanıklılığını vurguladı. “Biz fabrika üreten fabrikalarız” diyerek, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın ifadelerine atıfta bulundu. MEEXX’in, HAMLE, HiT‑30, YTAK gibi yatırım teşvik programları ve AB eko‑tasarım destekleriyle yerli makine avantajını pekiştireceği öngörülüyor.
İğrek, “Artık sadece fiyatla rekabet dönemi bitmiştir. Hedefimiz daha ucuza üretmek değil, verimli ve akılcı üretmek olmalıdır” diyerek, Ar‑Ge’de paradigma değişimi gerektiğini belirtti. Bilim, mühendislik ve eğitim odaklı bir yaklaşımın, Türkiye’nin makine ve teknoloji üretiminde küresel bir güç olma hedefini destekleyeceğini ifade etti. MEEXX’in bu dönüşümün bir eşik noktası olacağına inanan İğrek, “Türkiye makine ve teknoloji üretiminde bölgesel değil, küresel bir güç olacaktır” şeklinde bir vizyon çizdi.
Bursa Valiliği Yardımcısı Salih Altun, Bursa’nın sanayi konumunun Türkiye’nin öncü şehirlerinden biri olduğunu vurguladı. “Riskler var, fırsatlar da var. Her millet kendi öz gücünden fırsat üretmek zorundadır” diyerek, birlik ve beraberlik ruhunun sanayiye yansıtılması gerektiğini belirtti. Fuarda küçük bir temasın büyük güven kapıları açabileceğine işaret eden Altun, misafirperverlik ve güven temelli bir yaklaşımın rekabet avantajı sağlayacağını ifade etti.
Açılış konuşmalarının ardından protokol üyeleri, sergi alanında yer alan firma stantlarını gezdi. Fuarda; torna, freze ve CNC tezgahları; gaz altı, TIG, MIG ve punta sistemlerini içeren kaynak teknolojileri; CAD/CAM tasarım çözümleri; bakım‑onarım, otomasyon‑robotik, hidrolik‑pnömatik sistemler gibi geniş bir yelpazede en yeni çözümler sergilendi. Canlı demo alanları, uygulamalı gösterimler ve sektör seminerleri, ziyaretçilere dinamik bir deneyim sunarak bilgi alışverişini hızlandırdı.
MEEXX, Bursa’nın sanayi mirasını yeni nesil teknoloji ve uluslararası işbirlikleriyle birleştirerek, Türkiye’nin makine sektöründeki konumunu güçlendirmeyi hedefliyor. Fuarın sonunda elde edilecek iş anlaşmaları, Ar‑Ge ortaklıkları ve dış pazarlara açılma fırsatları, ülkenin ihracat potansiyelini daha da artıracak. Bu süreç, hem yerli üreticilerin hem de uluslararası alıcıların kazanacağı bir kazan-kazan ortamı yaratacak.