Elon Musk, tedarikçilere gönderdiği kesin talimatlarla Çin‑menşeli bileşenlerin kademeli olarak üretim hatlarından çıkarılmasını istedi. Bu adım, ABD‑Çin arasındaki ticaret gerilimlerinin ve dalgalı gümrük tarifelerinin doğrudan bir yanıtı olarak yorumlanıyor. Tesla’nın bu hamlesi, şirketin maliyet istikrarını koruma ve fiyat dalgalanmalarını sınırlama çabalarının bir parçası olarak görülüyor.

Son iki yılda ABD‑Çin arasındaki ticaret savaşı, otomotiv sektöründe gümrük vergileri ve tedarik zinciri belirsizlikleri yaratmıştır. Reuters verilerine göre, Tesla bu riskleri azaltmak için Kuzey Amerika merkezli tedarikçilerle iş birliğini artırdı. Çin’den gelen çip ve nadir metal fiyatlarındaki dalgalanmalar, şirketi daha dayanıklı bir tedarik ağı kurmaya yönlendirdi.
Kararın duyurulduğu dönemde, Tesla’nın Çin pazarındaki satışları %9,9 düşerek 61.497 adede geriledi. Şanghay Gigafactory’den Model 3 ve Model Y’nin Avrupa, Hindistan ve diğer bölgelere ihracatı ise Temmuz ayında %32,3 azaldı. Analistler, bu gerilemenin hem **pazar talebi** hem de **tedarik zinciri sıkıntılarından** kaynaklandığını belirtiyor.
Tesla’nın kararı, yalnızca tek bir şirketin politikası olarak kalmadı. Aynı hafta General Motors da binlerce tedarikçisine Çin‑menşeli parçaları üretim hatlarından çıkarmaları talimatını verdi. Bu durum, ABD otomotiv endüstrisinin Çin’e bağımlılığını azaltma yönünde yeni bir döneme girdiğini gösteriyor. Diğer büyük markalar da benzer adımları planladığını açıklıyor.
Uzmanlar, Tesla’nın kısa vadede maliyet artışlarıyla karşılaşabileceğini, ancak uzun vadede daha istikrarlı bir tedarik zinciri ve fiyat rekabeti avantajı elde edeceğini öngörüyor. Şirket, Çin dışı tedarikçilerle ortaklıklarını derinleştirerek hem yeni teknolojik iş birlikleri hem de yerel üretim kapasitesini artırmayı planlıyor. Bu süreç, global otomotiv pazarında yeni bir denge ve rekabet dinamiği yaratabilir.