Samandağ ilçesinde bulunan Atatürk Anadolu Lisesi’nin felsefe öğretmeni Zihni Berrak’ın danışmanlığında, 10. sınıf öğrencileri tarımsal ihracatta büyük kayıplara yol açan Akdeniz meyve sineği (Ceratitis capitata) ile mücadele etmek için yenilikçi bir proje hazırladı. Projenin temel amacı, kimyasal pestisit kullanımını tamamen ortadan kaldırarak çiftçilere çevre dostu bir alternatif sunmak ve aynı zamanda gençlerin bilimsel araştırma becerilerini geliştirmekti.

Öğrenciler, evde kolayca temin edilebilen malzemelerden – gazlı içecek, şeker, maya ve bir tutam yapıştırıcı – bir karışım hazırlayarak pet şişeleri tuzak olarak kullandılar. Maya ve şekerin fermantasyonu sayesinde karbondioksit (CO₂) üretildi; bu gaz, meyve sineklerinin doğal olarak yöneldiği bir çekim unsuru haline geldi. Şeker çözeltisi, sineklerin kokusuna ve lezzetine kapılmasını sağlarken, şişenin iç kısmına sürülen yapıştırıcı, sineklerin tuzağa yakalandıktan sonra kaçamamasına neden oldu.
“Sinekler kullandığımız doğal malzemelerin kokusuna ve lezzetine kapılıyor, tuzağa giriyor.” şeklindeki açıklama, projenin bilimsel temelini özetliyor.
Hazırlanan tuzaklar, okul bahçesinde ve yakınlardaki meyve bahçelerinde bir dizi pilot deneye tabi tutuldu. İlk haftalarda, tuzakların ortalama %85 oranında sinek yakaladığı ve meyve ağaçları üzerindeki sinek popülasyonunun belirgin şekilde azaldığı gözlemlendi. Öğrenciler, elde ettikleri verileri grafikler ve fotoğraflarla belgeliyor, sonuçları yerel tarım müdürlüğü ile paylaşıyorlar.
Samandağ’da çiftçilikle uğraşan Abdullah Şener de projenin bir denemesini kendi bahçesinde gerçekleştirdi. “Bu projeyi kendi bahçemde deneyerek büyük bir verim aldım. Şu anda mandalina hasadı yapılıyor, tüccarlara soruyorum; ‘Bir tane bile sinek izi yok, meyveler tertemiz’ diyorlar.” şeklindeki sözleri, doğal yöntemin pratik faydalarını ortaya koyuyor. Şener, aynı zamanda bu yöntemin organik tarım standartlarıyla uyumlu olduğunu ve pazarlama açısından da değer kattığını vurguluyor.
Projenin başarısı, öğrencilerin ve öğretmenin yalnızca yerel bir soruna çözüm bulmakla kalmayıp, aynı zamanda çiftçilerin sürdürülebilir tarım uygulamalarına geçişini hızlandırma potansiyelini de gösterdi. Öğrenciler, önümüzdeki sezonlarda tuzak tasarımlarını ölçeklendirmek, farklı meyve çeşitlerinde test etmek ve hatta bölge tarım kooperatiflerine eğitim seminerleri düzenlemek istiyor. Ayrıca, proje raporu ulusal bir tarım fuarında sunularak diğer illerdeki okullara örnek teşkil etmesi hedefleniyor.
Kimyasal pestisitlerin uzun vadeli ekosistem üzerindeki olumsuz etkileri göz önüne alındığında, öğrencilerin geliştirdiği bu doğal yöntem hem toprak ve su kalitesinin korunması hem de çiftçilerin üretim maliyetlerinin düşürülmesi açısından kritik bir adım olarak değerlendiriliyor. Uzmanlar, benzer projelerin ulusal çapta desteklenmesinin, Türkiye’nin tarımsal ihracat rekabet gücünü artırabileceğini belirtiyor.
Öğrencilerin bu girişimi, gençlerin bilimsel merakını ve toplumsal sorumluluğunu birleştirerek, bölgesel sorunlara yenilikçi çözümler sunabileceğinin canlı bir örneği oldu. “Tüm Samandağ halkına da çağrım şudur; herkes çiftçiliği bu şekilde, organik yöntemlerle yapsın. Hem bizim için daha sağlıklı olur hem de ürünlerin piyasada satışı daha iyi olur.” diyerek projenin yaygınlaştırılması için toplumsal destek çağrısında bulunuldu.