Gustavo Petro, sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımda “Sizi davet ediyorum, her gün gerçekleştirdiğimiz 9 laboratuvar imhasına katılın” diyerek, Kolombiya’nın uyuşturucu laboratuvarlarını yok etme çabalarını vurguladı. “Ben hükümetim döneminde füze kullanmadan 18.400 laboratuvar yok ettim. Gelin, bir laboratuvarın her 40 dakikada nasıl imha edildiğini gösterelim” ifadesiyle, operasyonların ölçeğini gözler önüne serdi.

ABD Başkanı Donald Trump, Venezuela ve Kolombiya’nın ABD topraklarına kokain taşıdığını iddia ederek, bu ülkelerin “uyuşturucu operasyonlarını” durdurmak için daha sert önlemler alması gerektiğini söylemişti. Petro, bu iddiaları “Kolombiya’nın egemenliğine doğrudan bir saldırı” olarak nitelendirerek, “Jaguar’ı uyandırmayın” uyarısında bulundu ve iki ülke arasındaki 200 yıllık diplomatik ilişkilere zarar gelmemesini istedi.
Petro’nun paylaştığı verilere göre, 2022‑2024 yılları arasında Kolombiya’nın güvenlik güçleri günde ortalama 9 laboratuvarı imha etmiş ve toplamda 18.400’den fazla illegal kokain üretim tesisini yok etmiştir. Bu rakamlar, ABD’nin “kökünden temizleme” çabalarına kıyasla çok daha yüksek bir çaba olarak sunuluyor. Uzmanlar, bu verilerin doğruluğunu ve laboratuvarların tamamen yok edilip edilmediğini sorgularken, bazı uluslararası gözlemciler ise Kolombiya’nın bu politikasıyla uyuşturucu kaçakçılığına karşı etkili bir mesaj gönderdiğini belirtiyor.
Petro’nun açıklamaları, Latin Amerika’da geniş yankı buldu. Venezuela Cumhurbaşkanı Nicolás Maduro, Petro’nun sözlerine “Bölgesel bir dayanışma örneği” olarak destek verirken, ABD’de ise bazı siyasetçiler Trump’ın tutumunu savunmaya devam etti. Kolombiya içinde ise muhalefet partileri, hükümetin bu sert üslubunun diplomatik ilişkileri zorlayabileceği uyarısında bulundu. Öte yandan, Kolombiya’nın uyuşturucu ile mücadele konusundaki başarıları, bölgedeki diğer ülkeler tarafından örnek gösteriliyor.
Petro’nun bu açıklaması, iki ülke arasındaki gerilimin artabileceği sinyalini verirken, aynı zamanda Kolombiya’nın uyuşturucu politikalarının uluslararası alanda daha fazla göz önüne alınacağını gösteriyor. Uzmanlar, “Eğer bu söylem devam ederse, iki ülke arasında ekonomik ve güvenlik anlaşmalarının yeniden gözden geçirilmesi gerekebilir” diyor. Sonuç olarak, hem bölgesel hem de küresel ölçekte uyuşturucu mücadelesinin seyrini etkileyebilecek bir dönüm noktası söz konusu.