Rakamlar belli oldu! Asgari ücret zammı için bir iyi bir de kötü senaryo

2026 Asgari Ücret İçin Geri Sayım Başladı

Aralık ayında toplanacak Asgari Ücret Tespit Komisyonu (AÜTK), milyonların maaşını belirlemek üzere masaya oturacak. Komisyonun üyeleri, işveren temsilcileri, sendikalar ve ekonomi uzmanlarından oluşuyor; kararları doğrudan çalışanların geçim düzeyini şekillendirecek.

Geçmiş Yılın Artışı Nasıl Gerçekleşti?

2025 yılında asgari ücret, enflasyon hedefi ve %5‑%10 arasındaki refah payı eklenerek yüzde 30 oranında artırıldı ve 22.104 TL seviyesine ulaştı. Bu artış, hem fiyat artışlarını dengelemeyi hem de çalışanların reel alım gücünü korumayı amaçladı. “Bu yıl da benzer bir çerçeve izlenebilir,” diye belirten ekonomi uzmanlarından biri, geçmiş tecrübenin yeni kararları yönlendireceğini vurguladı.

Uzmanların Tahminleri ve Formül

Ekonomistlerin ve piyasa analistlerinin ortak görüşüne göre, 2026 asgari ücret zammı yüzde 20 ile yüzde 30 arasında şekillenecek. Merkez Bankası’nın 2026 yılı enflasyon hedefi ile birlikte, bu oranlara %5‑%10 arası refah payı eklenmesi öngörülüyor. Bu formül, çalışanların alım gücünü korurken enflasyon baskısını da azaltmayı hedefliyor.

Senaryolar: Alt ve Üst Sınır

Bu hesaplamalar ışığında iki temel senaryo ortaya çıkıyor:

Alt Senaryo: Zam %20 + %5 refah payı = 26.524 TL (asgari ücretin en düşük olası seviyesi).

İyimser Senaryo: Zam %30 + %10 refah payı = 28.735 TL (asgari ücretin en yüksek olası seviyesi).

Bu rakamlar, hâlihazırda asgari ücretle geçinen ailelerin bütçesine doğrudan etki edecek kritik göstergeler olarak kabul ediliyor.

Ekonomik ve Sosyal Etkileri

Yüksek bir asgari ücret, hanehalkı tüketimini canlandırarak iç talebi destekleyebilir; ancak aynı zamanda işveren maliyetlerini artırarak bazı sektörlerde istihdam baskısına yol açabilir. Uzmanlar, zam oranının “ekonomik büyüme ile uyumlu olması gerektiğini” belirtiyor. Ayrıca, artan maaşların enflasyon üzerindeki olası geri tepki etkisi de dikkatle izleniyor.

Görüşmelerin Önündeki Belirsizlikler

Komisyonun karar sürecinde sendikalar, daha yüksek bir refah payı talep ederken, işveren temsilcileri maliyet baskısını azaltmak istiyor. Bu çekişme, kararın tam olarak ne zaman ve hangi rakamda netleşeceği konusundaki belirsizliği artırıyor. Sonuçta, 2026 asgari ücretinin nihai seviyesi, hem ekonomik veriler hem de siyasi irade tarafından şekillenecek.