Rojin Kabaiş’in Ölümüyle İlgili Adli Tıp’tan Çığır Açan Yeni Rapor: 134 Kişinin DNA’sı İncelendi, Bulaş Riski Dışlandı

Rojin Kabaiş’in Ölümüyle İlgili Adli Tıp’tan Çığır Açan Yeni Rapor: 134 Kişinin DNA’sı İncelendi, Bulaş Riski Dışlandı
Yayınlama: 13.11.2025
3
A+
A-

Rojin Kabaiş'in ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmada Adli Tıp'ın hazırladığı yeni raporlar, cenazeye müdahale etmiş olabilecek 134 kişinin DNA profillerini inceleyerek bulaş riskini dışladı.



Van Barosu Kadın Hakları Merkezi'nden Açıklama



Van Barosu Kadın Hakları Merkezi, Rojin Kabaiş’in ölümüne dair yürütülen soruşturma kapsamında, Adli Tıp Kurumu’nun yeni hazırladığı raporları kamuoyuna duyurdu. Merkezin resmi bildirisine göre, Adli Tıp Biyoloji İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan rapor, ölüm öncesi ve otopsi sürecinde ortaya çıkabilecek bulaş risklerinin detaylı bir şekilde değerlendirildiğini vurguluyor.

Vaka Özeti ve Kayıp Süreci



Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1. sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş, 27 Eylül 2025 tarihinde kaldığı yurttan ayrıldıktan kısa bir süre sonra kayboldu. 15 Ekim 2025 tarihinde Mollakasım Mahallesi sahilinde cansız bedenine rastlandı. Olayın ardından yürütülen soruşturma, 10 Ekim 2025 tarihinde Adli Tıp Biyolojik İhtisas Dairesi Merkezi tarafından hazırlanan raporla yeni bir boyut kazandı.

DNA Analizlerinde Çarpıcı Bulgular



Raporda, Rojin Kabaiş’in göğüs ve vajina iç bölgelerinde iki ayrı erkeğe ait DNA’nın tespit edildiği belirtildi. Bu bulgu, Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nın dikkatini çekerken, ilgili birimler iki ayrı rapor hazırladı: Biyoloji İhtisas Dairesi ve 5. İhtisas Dairesi. Biyoloji İhtisas Dairesi’nin 14.10.2025 tarihli raporunda, otopsi sürecinde bulaş riskinin hâlâ geçerli olabileceği ve bu riskin bertaraf edilemediği vurgulandı.

134 Kişinin DNA'sı İncelendi, Bulaş Olmadı



Adli Tıp Kurumu, cenazenin intikal sürecinde 134 farklı kişinin DNA profilini, Van Jandarma Kriminal Laboratuvarı’nda karşılaştırdı. Yapılan incelemede, ölümle doğrudan bağlantısı olmayan kişilerin temasıyla bir bulaşma tespit edilmediği ve dolayısıyla bu aşamadaki bulaş ihtimalinin dışlandığı bildirildi. Bu bulgu, olaya dair spekülasyonları azaltarak soruşturmanın yönünü netleştirdi.



İleri Aşama ve Hukuki Talepler



Merkez, “Adli tahkikat sürecinde yeni şüphelilerin belirlenmesi halinde, bu kişilere ait biyolojik örneklerin de İstanbul Biyoloji İhtisas Dairesi’ne gönderilerek mevcut DNA profilleriyle karşılaştırılması gerektiğini” belirtti. 13.11.2025 tarihli görüşmede, İspanya Adalet Bakanlığı ile yürütülen yazışmaların devam ettiği ve telefonun İspanya’ya gönderilmesi planlandığı ifade edildi. Van Cumhuriyet Başsavcılığı, elde edilen bulgular ışığında ek mütalaa talep ederken, Van Barosu da “Şüpheli ölümün aydınlatılması için mücadelemizi sürdüreceğiz” mesajını verdi.

Olayın Toplumsal ve Hukuki Boyutu



Bu yeni rapor, hem adli tıp alanında DNA analizi tekniklerinin ne kadar kritik bir rol oynadığını gösteriyor hem de cenaze müdahaleleri ve bulaş riskleri konusundaki yasal düzenlemelerin gözden geçirilmesi gerektiğine işaret ediyor. Uzmanlar, benzer vakalarda hızlı örnek toplama ve eş zamanlı DNA analizi yapılmasının, soruşturmanın seyrini olumlu yönde etkileyebileceğini vurguluyor.

Bir Yorum Yazın


Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.