Şahika Ercümen’den Gazze İçin Tarihi Dalış

Spor Toto Spor Kulübü sporcusu, milli dalgıç ve Birleşmiş Milletler 'Sudaki Yaşam' Savunucusu Şahika Ercümen, 17 Ekim'de Kaş'ta değişken ağırlık paletsiz kategoride 107 metreye (yaklaşık 40 katlı bir bina yüksekliği) dalarak kendi dünya rekorunu geliştirmeyi hedefliyor. Bu yılki dalışın yalnızca spor tarihine yeni bir derinlik kazandırmakla kalmayıp, aynı zamanda güçlü bir barış ve dayanışma mesajı da taşıyacağını ifade eden Şahika Ercümen, rekor öncesinde duygularını şu sözlerle dile getirdi:''GAZZE NEFES ALSIN''Cumhuriyetimizin 102. yılına ithafen nefesimi ülkemin gücüyle birleştiriyorum. Gazze'de açlık ve zulümle nefesi kesilen kardeşlerimizin sessiz çığlığını duyuyoruz. Dilerim ki Gazze nefes alsın, karanlıklar aydınlığa çıksın. Biz sporla, doğayla ve umutla yaşatmaya devam edeceğiz.Bu dalış, Şahika Ercümen'in Gazze'deki insanlık trajedisine dikkat çekmek ve barış mesajı göndermek için yaptığı bir önceki dalışların devamı niteliğinde. Geçtiğimiz yıllarda benzer şekilde dikkat çekici dalışlar gerçekleştiren Ercümen, bu vesileyle uluslararası kamuoyunun Gazze'deki krize karşı daha fazla farkındalık geliştirmesine katkıda bulunmayı amaçlıyor.

Organizasyon, Dünya ve Türkiye Sualtı Sporları Federasyonlarının uluslararası hakemlerinin gözetiminde sabah saatlerinde yapılacak ve sualtından canlı yayınlanacak. Bu sayede, dünya genelindeki milyonlarca insan tarihi dalışı anlık olarak takip edebilecek.Şahika Ercümen'in bu girişimi, aynı zamanda sualtı sporlarına olan ilgiyi artırma ve genç nesilleri bu alanda teşvik etme potansiyeli taşıyor. Birleşmiş Milletler'in 'Sudaki Yaşam' Savunucusu olarak atanan Ercümen, suyun altındaki yaşamın korunması ve çevre bilincinin artırılması konularında da sürekli olarak farkındalık yaratmaya çalışıyor.Bu tarihi dalışın ardından Şahika Ercümen, Gazze'deki insanlık krizi konusunda uluslararası toplumdan daha fazla destek ve dayanışma beklediğini ifade ediyor. Dalışın, yalnızca bir spor başarısı değil, aynı zamanda barış ve insan hakları mücadelesinin bir parçası olarak görülmesi gerektiğini vurguluyor.