Kayseri’de bir üniversite hastanesinde tedavi gören hastalar adına sahte rapor ve reçete düzenlenerek, yüksek maliyetli kanser ilaçlarının usulsüz şekilde temin edildiği büyük bir suç şebekesi ortaya çıkarıldı. Bu şebeke, sadece hastaları dolandırmakla kalmayıp, aynı zamanda devlete 88.591.972 TL civarında zarar vermiştir.


Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Büro Amirliği ekipleri, Cumhuriyet Başsavcılığı koordinasyonunda üç ay süren titiz bir teknik ve fiziki takip sonrasında eş zamanlı bir şafak operasyonu düzenledi. Operasyonda 12 kişi gözaltına alındı: E.A. (34), Ş.A.K. (53), S.K.G. (28), A.O. (65), İ.T. (71), M.A.E. (26), Ş.A. (41), B.M. (42), G.K. (45), E.Ö. (36), E.Ö. (34) ve E.S. (34).
Ekiplerin yaptığı aramalarda çok sayıda yasa dışı ilaç, sahte reçete örnekleri ve tıbbi malzeme ele geçirildi. Bu malzemeler, hastanelerin stoklarından çalınarak sahte raporlarla piyasaya sürülmeye çalışılmıştı. Kaçak ilaçların yüksek fiyatları nedeniyle devlet bütçesine büyük bir darbe vuruldu.
Gözaltına alınan şüpheliler, emniyete teslim edilerek adli süreç başlatıldı. Soruşturma kapsamında, sahte raporların hazırlanmasında yer alan sağlık personeli ve tedarik zincirindeki diğer paydaşların da sorumlulukları araştırılıyor. Bu tür bir suç örgütü, sağlık sistemine olan güveni sarsarken, aynı zamanda kamu kaynaklarının yanlış ellerde kullanılmasının önüne geçmek için güçlü bir uyarı niteliği taşıyor.
Kanser ilaçları, ülke sağlık harcamalarının önemli bir kısmını oluşturur. Bu tür usulsüz temin faaliyetleri, sadece hastaların tedavi sürecini riske atmakla kalmaz, aynı zamanda ekonomik kayıpların büyümesine yol açar. Uzmanlar, benzer vakaların önüne geçmek için daha sıkı denetim ve şeffaflık mekanizmalarının geliştirilmesi gerektiğini vurguluyor.