1 Aralık 2025 tarihinde, Büyükçekmece Adliyesi Emanet Bürosu’nda görev yapan zimmet memuru Erdal T.‘nin uzun süredir işe gelmediği fark edildi. Cumhuriyet Başsavcısı, görevli ekiplerle birlikte emanet odasını ve içindeki kasaları açtırdı. Yapılan incelemede, yaklaşık 50 kg gümüş ve 25 kg altının eksik olduğu tespit edildi.


İşin derinliğini anlamak için Cumhuriyet Başsavcılığı, kırmızı bülten çıkartılması talebinde bulundu ve Adalet Bakanlığı’na resmi bir uyarı gönderdi. Şüpheli Erdal T.’nin, 19 Kasım 2025 saat 08.22’de ailesiyle birlikte İngiltere’ye kaçtığı belirlendi. Diğer şüpheli Kemal D. ise aynı gün yakalanarak gözaltına alındı.
Erdal T., 2022 yılında adliyeye atanmış, ancak emanet kasasının anahtarına sahip olmadığı için odanın yalnızca dış anahtarı elinde bulunuyordu. Kemal D. ise 2021’den beri adli memur olarak çalışıyor ve hem kasanın hem de odanın anahtarlarını elinde tutuyordu. Erdal T.’nin kaçış anına dair WhatsApp mesajı ortaya çıktı: “Ben malları sattım, Allah çarşınıza pazar versin.” Bu mesaj, olayın kasıtlı ve planlı bir hırsızlık olduğunu gösteriyor.
Adli emanet odasının çift anahtarlı çelik kapısı, iki ayda bir denetleniyor. En son denetimin iki ay önce yapıldığı ve hiçbir sorun bulunmadığı belirtilse de, denetimi yapan Cumhuriyet Savcısı bu eksikliği gözden kaçırmadı. Yetkililer, denetim protokollerinin yeniden gözden geçirilmesi ve daha sık kontrol mekanizmaları kurulması gerektiğini vurguladı.
Çalınan ziynet eşyaları, İstanbul merkezli 19 ilde yürütülen sahte vatandaşlık operasyonu sırasında 113 şüpheliye karşı düzenlenen operasyon kapsamında ele geçirilmişti. Uzmanlar, bu miktardaki altın ve gümüşün piyasada milyonlarca lira değerinde olduğunu ve kaybın ekonomik etkisinin büyük olduğunu belirtiyor.
Başsavcılık, Erdal T. ve eşi Esma T. hakkında da kırmızı bülten çıkarılmasını talep etti. Gözaltına alınan Kemal D.’nin ise önümüzdeki saatlerde adliyeye sevk edilmesi planlanıyor. Soruşturma hâlen titizlikle yürütülürken, olayla bağlantılı olabilecek diğer kişiler de tek tek inceleniyor.
Olay, adli emanet yönetiminde ciddi bir güvenlik açığını gözler önüne sererken, kamuoyunda da büyük yankı uyandırdı.