Şili Seçim Servisi’nin yayınladığı resmi sonuçlara göre, Jeannette Jara (Şili İçin Birlik) oyların %26,76ını alarak ilk turda birincilik elde etti. Jara, ülke tarihinde birinci turda en yüksek oyu alan ilk komünist aday olarak tarihe geçti.

Aşırı sağcı Cumhuriyetçi Parti temsilcisi Jose Antonio Kast, %24,5 oy alarak ikinci sırada yer aldı. Franco Parisi (Halkın Partisi) %19,55 oyla üçüncü sırada, Johannes Kaiser (Ulusal Liberal Parti) %13,94 ve Evelyn Matthei (Haydi Şili) %12,59 oyla listede dördüncü ve beşinci sırada yer aldı. Hiçbir aday %50 barajını geçemediği için seçim iki turlu bir süreç haline geldi.
Seçim takvimi, ikinci turun 14 Aralık’ta gerçekleştirileceğini gösteriyor. Jara ve Kast, bu kritik karşılaşmada farklı kampanya stratejileriyle seçmenleri ikna etmeye çalışacak. Jara, sosyal adalet ve gelir eşitsizliğinin azaltılması üzerine odaklanırken, Kast ise güvenlik, göç ve ekonomi politikalarında daha sert bir duruş sergileyecek.
Uluslararası gözlemciler, Şili’nin bu seçiminin bölgedeki politik dengeleri etkileyebileceğine dikkat çekti. Avrupa Birliği temsilcileri, demokratik sürecin şeffaf ve adil bir şekilde yürütülmesini takdir ederken, Latin Amerika’da bazı sol hareketler Jara’nın ilk tur başarısını “tarihi bir dönüm noktası” olarak niteliyor. Öte yandan, Şili içindeki iş dünyası, ikinci turun ekonomik belirsizlikleri artırabileceği endişesini dile getirdi.
Şili, %50 barajını aşamayan adayların ikinci turda yarıştığı iki turlu bir başkanlık seçimi sistemine sahip. Bu sistem, adayların geniş tabanlı bir koalisyon oluşturmalarını zorunlu kılıyor ve sonuçta daha kapsayıcı bir yönetim vaat ediliyor. Ancak, iki turlu süreç aynı zamanda seçmen yorgunluğunu ve kampanya maliyetlerini de artırıyor.