Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Dünyada hakikaten büyük belirsizlikler var ama Türkiye’nin muazzam avantajları var” diyerek ülkenin ekonomik geleceğine olan güvenini dile getirdi.
Şimşek, “Bu avantajları reformlarla ve sağlıklı makroekonomik politikalarla harekete geçireceğiz” sözleriyle, yapılacak yapısal düzenlemelerin önemine dikkat çekti.
İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen Halkbank Gençİz’25 Zirvesi’nde, Şimşek Merkez Bankasının net rezervlerinin son iki yılda 118 milyar dolar arttığını açıkladı.


Bu artış, programın başlangıcından bu yana gerçekleşen en büyük rezerv büyümesi olarak kayıtlara geçti.
Kur Korumalı Türk Lirası Mevduat ve Katılma Hesapları (KKM) bakiyesinin 143 milyar dolar azaldığını belirten Şimşek, “Türkiye’nin bilançosunu en az çeyrek trilyon dolar iyileştirdik” şeklinde konuştu.
Bu sayede ülkenin risk primi, son yedi yılda en iyi seviyesine, %7,5’e geriledi.
Şimşek, Türkiye’nin kredi notunun en az iki kademe, bir kuruluş tarafından ise üç kademe artırıldığını ve ülkenin “yatırım yapılabilir” kategorisine doğru hızla ilerlediğini vurguladı.
Bu yükseliş, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye olan güvenini pekiştirdi.
“Türkiye’nin milli geliri bu yıl 1,6 trilyon dolar seviyesine yaklaşacak” diyerek, 2002 yılını 100 birim kabul ettiğimizde, sabit fiyatlarla milli gelirin 312’ye çıktığını ve dünya ortalamasını büyük ölçüde aştığını belirtti.
AB ile aradaki farkı kapattıklarını ve Avrupa Birliği ortalamasının 138’e yükseldiğini, Türkiye’nin ise 213’e yaklaştığını ifade etti.
Şimşek, küresel ticaret payının yükseldiğini, sanayi üretiminin Covid-19 öncesine göre arttığını ve hizmet ihracatında güçlü bir ivme yakalandığını açıkladı.
Mal ihracatında ABD’nin gümrük tarifelerinin artmasının bir tehdit değil, Türkiye için yeni fırsatlar sunduğunu belirtti.
İhracatın %62’si serbest ticaret anlaşmalarına dayalı ülkelere, %80‑85’i ise coğrafi olarak yakın ve dost ülkelerle gerçekleşiyor.
Bu durum, dış şoklara karşı daha dayanıklı bir ekonomi oluşturdu.
Toplam borcun milli gelire oranının %89 olduğunu, benzer ülkelerde bu oranın %242, dünya ortalamasının ise %324 olduğunu vurgulayan Şimşek, “Borç düşüyor, bütçe düzeliyor” diyerek mali disiplinin güçlendiğini belirtti.
Bu kaynakları üretken altyapı, eğitim, sağlık ve kalkınma projelerine yönlendirdiklerini ekledi.
Gençlere yatırım olarak eğitimin önceliği olduğuna işaret eden Şimşek, matematik ve fen bilimlerinde kaydedilen ilerlemeyi, üniversite harçlarının kaldırılmasını ve 1,5 milyon gence karşılıksız burs verilmesini vurguladı.
Türkiye’nin turizmde dünya sıralamasında ilk 5’e yükseldiğini, 3. çeyrek itibarıyla yıllıklandırılmış turizm gelirinin 64 milyar dolar olduğunu açıkladı.
Medikal turizmde ve dizi ihracatında da dünya ilk üç içinde yer aldıklarını, video oyunları sektörünün de küresel ölçekte önemli bir konuma geldiğini dile getirdi.
Savunma sanayinde 230 ürünü 180 ülkeye sattıklarını, 1.400’e yakın proje ve 100 milyar dolarlık mevcut projelerin devam ettiğini belirten Şimşek, Türkiye’nin bu alanda dünyanın en büyük 11. ihracatçısı olduğunu ve ilk 10’a doğru ilerlediğini söyledi.
Türk müteahhitlerin küresel inşaat liginde Çin’den sonra ikinci sırada olduğunu, 137 ülkede yaklaşık 550 milyar dolar değerinde projeler hayata geçirildiğini ifade etti.
Bu projeler, bölgesel istikrar ve refahın artmasına doğrudan katkı sağlıyor.
Şimşek, Suriye’deki istikrarsızlığın sona ermesi, Gazze’de ateşkes, Azerbaycan‑Ermenistan barış anlaşması gibi gelişmelerin bölgedeki güvenliği artırdığını vurguladı.
Rusya‑Ukrayna çatışmasının da bir ateşkese var olmasını umut ederek, “Dünyada hakikaten büyük belirsizlikler var ama Türkiye’nin muazzam avantajları var. Biz bu avantajları reformlarla ve sağlıklı makroekonomik politikalarla harekete geçireceğiz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.