Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da 5 Aralık 2025 tarihinde “Dünya Türk Kahvesi Günü” temalı renkli bir etkinlik gerçekleştirildi. Türkiye’nin Sofya Büyükelçiliği konutunda düzenlenen program, sadece bir kahve tadımı değil, aynı zamanda kültürel bir köprü kurma amacı taşıdı.
Etkinliğe, Sofya’da görevli büyükelçiler, kültür‑sanat ve bilim çevrelerinden önemli isimler ve yerel basın mensupları da katıldı.
Türkiye’nin Sofya Büyükelçisi Mehmet Sait Uyanık ve eşi Eda Ersek Uyanık, davetlileri samimi bir konuşmayla karşıladı. “Türkiye’de kahve sadece bir içecek değil, bir hikâye, bir ritüel ve bazen bir kader anlamına gelir” diyerek, Türk kahvesinin sosyal dokudaki yerini vurguladı.
Uyanık, “Kahve tek başına içilmez; bir lezzet, bir jest ve bir sohbet kültürünün etrafında toplanır. Kahveden önce, kahveyle birlikte ve hatta kahveden sonra bile her zaman bir şeyler servis edilir. Her biri kendi küçük tatlılığını, zarafetini ya da tazeliğini katar” sözleriyle geleneksel ikramların önemine değindi. “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır” anlayışıyla, bu ritüelin nesiller boyu süren bir bağ oluşturduğunu belirtti.
Etkinlikte İletişim Başkanlığı tarafından hazırlanan özel bir sergi de yer aldı. Sergide, Türk kahvesinin Osmanlı’dan günümüze uzanan tarihsel yolculuğu, kültürel sembolleri ve UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne kabul edilmesinin ardından uluslararası etkileri görsel olarak sunuldu.

Programın müzik bölümünde ise Trakya Üniversitesi Devlet Konservatuarı öğretim üyeleri Gökçe Güven ve Senem Güzey, piyano ve flüt eşliğinde Türk ezgileriyle dolu bir konser verdiler. Katılımcılar, kahve tadımı sırasında eşlik eden bu melodileri büyük bir beğeniyle dinledi.
Türk kahvesi, 2013’te UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne dahil edilmiş ve 5 Aralık “Dünya Türk Kahvesi Günü” olarak tüm dünyada resmi bir kutlama haline gelmiştir. Sofya’da gerçekleşen bu etkinlik, hem Bulgar halkının hem de Türk diasporasının bu eşsiz mirası tanımasına ve kutlamasına vesile oldu.
Etkinlik, iki ülke arasındaki kültürel diyaloğu güçlendirmek, genç nesillere kahve kültürünün tarihsel ve sosyal değerlerini aktararak, ortak bir payda üzerinde buluşma fırsatı sundu. Katılımcılar, gelecek yıllarda da bu tür ortak etkinliklerin artarak devam edeceği yönünde ortak bir umut paylaştı.