Sonar Araştırma, son dönemde “Terörsüz Türkiye” olarak adlandırılan ikinci açılım sürecine karşı seçmen eğilimlerini ölçmek amacıyla geniş çaplı bir anket gerçekleştirdi. Hakan Bayrakçı, bu sürecin toplumsal algısını ve parti bazlı oy dağılımlarını detaylı bir şekilde analiz etti.

Bayrakçı, anket sonucunda MHP’nin %4,4 oy oranına gerilediğini ve bunun son 25 yılın en düşük seviyesi olduğunu vurguladı. Bu gerilemenin temel nedeninin, parti tabanının “Terörsüz Türkiye” sürecine tam olarak uyum sağlayamaması ve lider Devlet Bahçeli’nin açıklamalarının seçmenlerde güven kaybına yol açması olduğu belirtildi. “Bu ay MHP’yi yüzde 4,4 ölçtük. Son 25 yılın en düşük seviyesi.” şeklindeki ifade, partinin geleceği hakkında ciddi soru işaretleri doğurdu.
En çarpıcı bulgular arasında, DEM Parti seçmeninin %18,8’inin iktidar partisine oy vermeyi düşündüğü, %49,4’ünün ise muhalefeti destekleyeceği ortaya çıktı. Bayrakçı, “Bu süreç MHP veya AK Parti tarafından başlatılmış olsa bile DEM Parti seçmeninin iktidara yöneldiğine dair bir tablo görünmüyor.” diyerek, bu seçmen kitlesinin parti çizgileri dışında bir tutum sergilediğini belirtti.
Programda, Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılması konusundaki kamuoyu yaklaşımı da ele alındı. Katılımcıların %45,3’ünün “Evet, serbest bırakılmalı” yanıtını vermesi, bu konunun parti sınırlarını aşan bir toplumsal eğilim olduğunu gösterdi. Bayrakçı, “Demirtaş’ın pozisyonu Öcalan’ınkiyle aynı değil.” ifadeleriyle konunun hassasiyetine dikkat çekti.
AK Parti seçmeninin %10 civarında bir fire yaşadığı, fakat genel olarak iktidar desteğinin hâlâ güçlü olduğu bildirildi. CHP seçmeninin ise Özdal Öcalan’ın görünürlüğünden rahatsızlık duyduğu ve bu durumun parti içinde iç gerilimlere yol açtığı kaydedildi. Ayrıca, Ekrem İmamoğlu ve ekibine yönelik “casusluk” iddiasının %53,8’lik bir kesim tarafından gerçekçi bulunmadığı, ancak %24,7’sinin bu iddiayı kabul ettiği ortaya kondu.
Yerel seçimlerde adayların kişisel niteliklerinin seçmen davranışını belirleyici olduğu vurgulandı. Katılımcıların %53,7’si oy verirken adayın karakteristik özelliklerini ön planda tuttuğunu, partinin etkisinin ise %14’e kadar gerilediğini ifade etti. Bu bulgu, yerel yönetimlerde kişilik odaklı kampanyaların artan önemine işaret ediyor.
Sonar’ın güncel ölçümlerine göre, CHP’nin oy oranı %35‑36 arasında seyrediyor. Zafer Partisi yaklaşık %4 seviyesinde, Yeniden Refah Partisi ise %2‑2,5 bandında ölçüldü. Bu veriler, Türkiye siyasetinde çok partili rekabetin giderek çeşitlendiğini gösteriyor.