Soygun Davasında Savcıdan Cezalandırma Talebi

Karabük’ün tarihi ilçesi Safranbolu’da, silahlı ve maskeli bir ekip tarafından gerçekleştirilen kuyumcu soygunu, yerel halkı derinden sarstı. Olayın ardından başlatılan soruşturma kapsamında, savcı, sanıkların bir dizi ağır suçlamayla yargılanmasını talep etti.

Mahkeme süreci ve sanıkların durumu

Karabük 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, tutuklu sanıklar Emre Ünlük (21), Rıza Çelikay (19), Ramazan Karakaş (33) ve Eyüp Emir Eper (20), SEGBİS (Sosyal Etkinlik Gözetim Bilişim Sistemi) aracılığıyla cezaevlerinden mahkemeye bağlandı. Duruşmaya katılamayan tek sanık ise, hastane randevusu nedeniyle bulunmayan Cemal Çelikay (21) oldu.

Mahkeme salonunda savcının mütalaasını okuduğu an.

Savcının mütalaası

Cumhuriyet savcısı, sanıkların olaydan yaklaşık altı ay önce bir araya gelerek kuyumcuya yönelik detaylı bir soygun planı hazırladıklarını vurgulayarak, her birinin nitelikli yağma, kasten öldürmeye teşebbüs, mala zarar verme ve ruhsatsız silah bulundurma suçlarından ayrı ayrı cezalandırılmasını talep etti. Savcı ayrıca, sanıkların tutukluluk hallerinin devamını, yargılama giderlerinin ise sanıklardan tahsil edilmesini istedi.

Avukatların itirazları

Duruşmada, Cemal ve Rıza Çelikay’ın avukatları, müvekkillerinin evlerinde bulunan hisselerin tamamını devrederek kısmi zararın giderilmesini talep ettiklerini belirttiler. Ancak Ahmet Güldemir adlı katılımcı, bu talebi reddederek sanıkların tam olarak cezalandırılması gerektiğini savundu.

Sanıkların diğer avukatları ise savcının mütalaasını kabul etmediklerini ve yazılı bir savunma hazırlamak için ek süre talep ettiklerini ifade ettiler.

Mahkemenin kararı

Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı 22 Aralık tarihine erteledi. Bu süreçte, savcının talep ettiği ağır cezaların ne ölçüde uygulanacağı ve sanıkların savunmalarının nasıl şekilleneceği merakla bekleniyor.

Bu davanın, Safranbolu ve Karabük genelinde güvenlik algısını nasıl etkileyeceği, yerel otoritelerin suçla mücadele stratejileri ve benzer vakaların önlenmesi konusunda da önemli bir örnek teşkil edeceği düşünülüyor.