Tayland ve Vietnam’da Şiddetli Muson Yağışları Sel Felaketine Dönüştü: 131 Ölüm

Güneydoğu Asya’da muson yağışları iki ülkeyi felç etti, binlerce ev ve milyonlarca insan etkilendi.

Täyland’da Sel ve Toprak Kayması

Güney Tayland’da haftalardır süren şiddetli muson yağışları, nehir seviyelerini kontrol altına alınamaz hale getirdi ve toprak kaymalarına neden oldu. Resmi açıklamalara göre, 10 eyaleti etkileyen felakette ölü sayısı 33’e yükseldi. Sel sularının 980 bin evi su bastığını, 2,7 milyon kişiyi etkilemekte olduğunu ve 13 bin kişinin acil barınaklara tahliye edildiği bildirildi.

Türkiye’de de benzer muson etkileri gözlemlenen yetkililer, Tayland Ordusu’nun yardım malzemeleriyle donatılmış bir uçak gemisi, 14 botluk bir filo ve günde 3 bin öğün yemek dağıtabilen sahra mutfaklarıyla bölgeye destek vermeye hazır olduğunu duyurdu. Sosyal medyada paylaşılan görüntüler, üç küçük çocuğun sel sularının yükseldiği bir caddede, elektrik hatlarına tutunarak daha yüksek bir bölgeye ulaşmaya çalıştıklarını gösteriyor; bu sahne, felaketin insan hayatı üzerindeki dramatik etkisini gözler önüne seriyor.

Vietnam’da Felaketin Büyüyen Kayıpları

Vietnam’da da muson yağışları aynı derecede yıkıcı oldu. Afet ve Set Yönetim Kurumu, ülkenin orta kesimindeki şiddetli yağışların yol açtığı selde ölü sayısının 98’e yükseldiğini ve hâlen 10 kişinin kayıp olduğunu açıkladı. 2.000’den fazla ev hasar görürken, 426 ev tamamen yıkıldı. Tarım arazileri de büyük zarar gördü; 51.800 hektardan fazla alan su altında kaldı ve çok sayıda hayvan ölüm ya da kayıplarına uğradı.

Ekonomik kayıplar ise 14,3 trilyon Vietnam Dong’u (yaklaşık 570 milyon USD) olarak tahmin ediliyor. Bu rakam, ülkenin tarım ve altyapı sektörlerine ağır bir darbe vurdu ve uluslararası yardım çağrılarını artırdı.

Uluslararası Yardım ve İklim Değişikliği Bağlamı

Her iki ülkede de Birleşmiş Milletler ve birçok uluslararası STK, acil yardım malzemeleri, gıda ve temiz su sağlamak için harekete geçti. Uzmanlar, artan iklim değişikliği etkileri nedeniyle muson yağışlarının şiddetinin ve sıklığının gelecekte daha da artabileceği uyarısında bulunuyor. Bölgesel otoriteler, uzun vadeli risk azaltma ve altyapı güçlendirme planlarını gözden geçirme sözü verdiler.

Bu trajik felaket, Güneydoğu Asya’nın doğal afetlere karşı dayanıklılığının sınandığı kritik bir anı temsil ediyor ve bölge halkının dayanışma ruhunu bir kez daha ortaya koyuyor.