TBMM Genel Kurulu’nda bütçe görüşmeleri sürerken CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, 15 Temmuz gecesi Gürcistan hava sahasında iki saat on beş dakika dolaştığı yönündeki iddiayı yeniden gündeme taşıdı. Bu iddia, yıllar önce Erol Mütercimler tarafından ortaya atılmış ve daha sonra hatalı olduğu kabul edilmişti. Emir, “Masumiyet karinesi” kavramına değinerek, iddianın gerçek olup olmadığını sorguladı ve “Eğer bu iddia doğruysa, bunu yapan ya da söyleyen kişi alçaktır, namussuzdur, şerefsizdir” şeklinde sert bir uyarı yaptı.


İddialara yanıt vermek üzere TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’tan söz isteyen Ala, iddiaları kesin bir dille reddetti. “Bu iddia gerçekse, bunu yapan alçaktır, namussuzdur, şerefsizdir ya da bunu söyleyen alçaktır, namussuzdur, şerefsizdir” diyerek hem iddiayı hem de iddiayı dile getirenleri aşağılamıştı. Ardından, 15 Temmuz gecesi Erzurum Havalimanı’ndan 21:25’te TK tarifeli bir uçakla hareket edip, 22:45’te Ankara’ya indiğini belirtti. Darbe girişiminin farkına varmalarının 23:00 civarında, Hakan Fidan’ın aramasıyla olduğunu, ardından bir kriz merkezi kurarak süreci yönettiğini anlattı.
Bu iddianın ilk kez 2017 yılında gündeme gelmesi Mütercimler’in bir televizyon programında Meltem TV üzerinden yaptığı açıklamaya dayanmaktadır. 13 Ekim 2017 tarihinde, Efkan Ala ile telefon görüşmesi yaptığını ve kendisinin iddianın doğru olmadığını kabul ettiğini söylemişti. Mütercimler, iki AK Parti milletvekilinin bu iddiayı ortaya atmasının ardından “yanlış bir bilgi” olduğunu ve hata yaptığını itiraf etmişti. Bu geçmiş açıklama, bugün yeniden gündeme gelmesiyle birlikte tartışmanın yeniden alevlenmesine neden oldu.
CHP’li Murat Emir, iddiaların soruşturulması gerektiğini vurgularken, “Masumiyet karinesi“ninin korunması ve bağımsız mahkemelerin kurulması gerektiğini savundu. Ekrem İmamoğlu davası gibi bazı konularda yeni mahkemeler açıldığına dikkat çeken Emir, aynı yöntemin 15 Temmuz iddiasına da uygulanmasını istedi. Efkan Ala ise, bu tür bir yargılamanın “yoksa tutuksuz yargılanmalı” olduğunu belirtti ve iddiaların “tamamen asılsız” olduğunu tekrarladı.
Bu tartışma, TBMM içinde hâlâ derin izler bırakan 15 Temmuz sürecinin politik arenada ne kadar hassas bir konu olduğunu bir kez daha gösterdi. Taraflar arasındaki sert söylemler, hem meclis içinde hem de kamuoyunda yoğun bir ilgi yaratarak, gündemdeki yerini güçlendirdi.
Bu iddialar gerçekten inandırıcı değil. Efkan Ala’nın açıklamaları doğruysa, o zaman iddiayı ortaya atanlar özür dilemeli.