Terör örgütünden Türkiye’ye küstah suçlama! Gözdağı verip utanmadan bir de şart koştu

PKK’nın şemsiye örgütü KCK’dan, Türkiye’nin Öcalan’ı serbest bırakması şartını koşan ve Ankara’yı “sadece söylemlerle yetindiği” gerekçesiyle eleştiren son açıklama.

PKK ve KCK’den gelen yeni iddialar

Zagros Hiwa, KCK’nın Dış İlişkiler Sözcüsü olarak, “Müzakerelerin başlaması için iki tarafın eşit şartlarda bir araya gelmesi gerekiyor. PKK’nın son bir yılda iyi niyet göstergesi olarak attığı adımlarda Öcalan’ın belirleyici rolü var. Bu, adil bir barışın ön koşuludur.” ifadelerini kullandı. Hiwa’nın bu açıklaması, örgütün uluslararası alanda “iyi niyet” olarak sunduğu hamleleri, Türkiye’nin ise “sadece söylemlerle yetindiğini” savunmasıyla dikkat çekti.

Özellikle AFP’ye yaptığı önceki röportajda, PKK’nın Amed Malazgirt adlı yöneticisinin “Terörsüz Türkiye” sürecinde Öcalan’ın talimatıyla hareket ettiklerini iddia etmesi, bu yeni açıklamayı daha da çarpıcı kılıyor.

Geçmişteki benzer açıklamalar ve yeni gelişmeler

Geçtiğimiz haftalarda, PKK’nın “iyi niyet” adımları arasında, sınır bölgelerinde ateşkes ilanı ve sivil altyapı projelerine destek verme gibi hamleler bulunuyordu. Ancak Hiwa, bu adımların tek taraflı olduğunu ve Türkiye’nin somut bir karşılık vermediğini vurguladı. “Türkiye sadece söylemlerle yetiniyor, gerçek adımları atmadı.” diyerek, Ankara’ya doğrudan bir eleştiri yöneltti.

Bu bağlamda, Taml Research Center Başkanı Abdulrahim Samawi, PKK/YPG’nin Suriye’deki uzantısı Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri “Mazlum Kobani” kod adlı Ferhat Abdi Şahin ve SDG Dış İlişkiler Sorumlusu İlham Ahmed’in önümüzdeki ay Türkiye’yi ziyaret edeceğini ve Imralı’da Öcalan’la görüşme planladığını iddia etti. Bu iddialar, hâlen “Terörle Arananlar” listesinde yer alan iki isim için yasal bir engel olduğu gerekçesiyle tartışma yaratıyor.

Uzman ve hukukçuların tepkileri

Uzmanlar, PKK’nın “iyi niyet” göstergesi olarak sunduğu adımları gerçek bir müzakere zemini olarak kabul etmenin riskli olduğunu belirtiyor. “Bu tür açıklamalar, kamuoyunu manipüle etme ve uluslararası arenada baskı oluşturma amacı taşıyabilir.” şeklinde uyarıda bulunan akademisyenler, Türkiye’nin tutumunu da “söylemden eyleme geçiş” eksikliğiyle eleştiriyor. Hukukçular ise, iki isim için “Terörle Arananlar” listesine alınmasının yasal bir prosedür gerektirdiğini ve bu sürecin dışarıdan gelen ziyaretlerle geçersiz kılınamayacağını vurguluyor.

Sonuç ve olası senaryolar

PKK/KCK’nin bu yeni talebi, Türkiye’nin iç güvenlik politikası ve dış ilişkilerindeki dengeyi yeniden gözden geçirmesine neden olabilir. Ankara’nın, Öcalan’ın serbest bırakılması konusundaki tutumunu yumuşatması halinde, bölgedeki müzakere sürecinin hız kazanması muhtemel; ancak bunun aynı zamanda terör örgütlerine moral vermesi ve uluslararası kamuoyunda tartışma yaratması da söz konusu. Öte yandan, Türkiye’nin “söylemle yetinme” tutumu, PKK’nın “iyi niyet” iddialarını etkisiz kılarak, güvenlik önlemlerinin sıkılaştırılmasına yol açabilir.