Trump G‑20 Zirvesi’ne Katılmayacak

Trump'ın Açıklaması

Donald Trump, Miami'de gerçekleşen Amerika İş Forumu sırasında yaptığı konuşmada, 22‑23 Kasım tarihleri arasında Johannesburg'da toplanacak G‑20 Zirvesi'ne katılmayacağını açıkladı. Başkan, "Güney Afrika, G‑20'de olmamalı" diyerek, ülkenin organizasyonda yer almasının uygun olmadığını belirtti.

Trump, bu kararı almasının ardında, Güney Afrika'nın son dönemdeki ekonomik ve politik istikrar sorunları ile uluslararası ticaret politikalarına uygunluğu konusundaki endişelerini saklamadığını ifade etti. Başkan, "Ülkemizin çıkarlarını korumak zorundayız ve bu tür bir toplantının bize fayda sağlamadığını düşünüyoruz" şeklinde konuştu.

Uluslararası Tepkiler

Trump'ın açıklaması, dünya genelinde geniş yankı buldu. AB ve Birleşmiş Milletler temsilcileri, G‑20'nun küresel ekonomi ve güvenlik konularında kritik bir platform olduğunu vurgulayarak, ABD'nin bu kararıyla ilgili hayal kırıklığını dile getirdi. Özellikle Avrupa Birliği yetkilileri, Trump'ın katılımını sürdürmesinin, zirvenin meşruiyetine ve karar alma süreçlerine katkı sağlayacağını belirtti.

Güney Afrika hükümeti ise, Trump'ın kararının ülkenin uluslararası itibarı üzerindeki etkilerini azaltmak için diplomatik çabalarını artıracağını açıkladı. Başbakan, "Biz, G‑20'nun bir parçası olarak tüm üyelerimizle iş birliğine devam edeceğiz" dedi.

G‑20 Zirvesi'nin Önemi

Johannesburg'da toplanacak G‑20 Zirvesi, küresel ekonomik toparlanma, iklim değişikliği, ticaret politikaları ve güvenlik konularını ele alacak. ABD'nin katılımının olmaması, toplantının dinamiklerini ve karar alma süreçlerini etkileyebilir. Uzmanlar, bu durumun ekonomik istikrar ve küresel iş birliği açısından risk taşıyabileceğini uyarıyor.

Öte yandan, bazı analistler Trump'ın bu tutumunun, ABD iç politikasındaki güç dengeleriyle ilişkili olabileceğini ve seçim stratejileri kapsamında bir mesaj vermek amacı taşıdığını düşünüyor. Bu görüş, Trump'ın dış politikasındaki önceki adımlarla da paralellik gösteriyor.

G‑20 Zirvesi'nin ilerleyen haftalarda nasıl bir seyir izleyeceği ve ABD'nin bu süreçte hangi alternatif diplomatik kanalları kullanacağı merakla bekleniyor.