Trump, Orta Asya Liderlerini Beyaz Saray’da Ağırladı
Trump, Orta Asya Liderlerini Beyaz Saray'da Ağırladı
ABD Başkanı Donald Trump, 6 Kasım Perşembe akşamı beş Orta Asya ülkesinin liderlerini Beyaz Saray'da ağırladı.
Toplantıya Kazakistan Devlet Başkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman, Türkmenistan Cumhurbaşkanı Serdar Berdumuhammedov ve Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev katıldı.
Zirvenin ana gündemi bölgenin zengin maden kaynaklarına erişimdi.
Trump, akşam yemeği öncesinde yaptığı konuşmada, "Ekonomik ortaklıklarımızı güçlendiriyor, güvenlik işbirliğimizi geliştiriyor ve ortak bağlarımızı genişletiyoruz" dedi.
Ardından "Kritik madenler gündemimizin önemli bir maddesi" diye ekledi.
Fransız AFP haber ajansına göre Orta Asya liderleri toplantıda Trump'a övgüler yağdırdı.
Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, "Siz büyük bir lidersiniz. Hepimizin paylaştığı ve değer verdiği sağduyu ve gelenekleri yeniden tesis etmek için cennetten gönderilmiş bir devlet adamısınız" dedi.
Özbekistan lideri Şevket Mirziyoyev, "ABD'nin hiçbir başkanı Orta Asya'ya sizin gibi davranmadı" dedi ve ekledi: "Özbekistan'da size 'barışın başkanı' diyoruz."
Trump görüşmelerin ardından sosyal medyada yaptığı açıklamada Özbekistan ile "inanılmaz bir ticaret ve ekonomi anlaşması" yaptığını duyurdu.
Anlaşmaya göre Taşkent, Amerikan ekonomisinin kilit sektörleri olan havacılık, tarım ve bilişim teknolojilerine üç yıl içinde yaklaşık 35 milyar dolar, 10 yıl içinde ise 100 milyar doların üzerinde yatırım yapacak.
Toplantı sırasında ayrıca Kazakistan'ın İsrail ile ilişkilerini normalleştirmeye yönelik İbrahim Anlaşmaları'nı imzalayacağı açıklandı.
Bu, büyük ölçüde sembolik bir adım olarak görülüyor.
Kazakistan yetkilileri, anlaşmaya katılmanın "doğal ve mantıklı" olduğunu söyledi.
Geleneksel olarak Rusya ve Çin'in hakim olduğu Orta Asya bölgesinde maden kaynakları için rekabet gittikçe artıyor.
Beyaz Saray'daki zirvenin ana amacının da bu olduğu yorumları yapılıyor.
Reuters'a göre ABD, "jeopolitik rakiplerini atlatarak kritik madenlere, enerji kaynaklarına ve kara ticaret yollarına erişimini güvence altına almak için yeni anlaşmalar müzakere etmeye çalışıyor".
Bu yıl Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in yanı sıra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin lideri Şi Cinping de Orta Asya'yı ziyaret etti.
Bölge, önemli miktarda nadir toprak elementleri rezervine sahip.
Kazakistan dünyanın en büyük uranyum üreticilerinden biri.
Özbekistan da dünyanın en büyük beş uranyum üreticisi arasında yer alıyor.
Rusya şu anda ABD'nin uranyum ithalatının yaklaşık %20'sini karşılıyor.
Dolayısıyla uranyum tedariki ABD için hayati önem taşıyor.
Ayrıca Özbekistan'da büyük altın rezervleri, Türkmenistan'da ise bol miktarda gaz yatakları bulunuyor. Kırgızistan ve Tacikistan da yeni maden kaynakları keşfediyor.
Rusya da Orta Asya ülkelerinin enerji sektöründe aktif olarak yer alıyor.
Moskova bu ülkelere kendi enerji kaynaklarını satmasının yanı sıra nükleer santraller de inşa ediyor.
Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan ile sınırı olan Çin ise bölgedeki büyük ölçekli altyapı projelerine aktif olarak yatırım yapıyor.
Pekin ve Brüksel ayrıca, Rusya'yı by-pass ederek Avrupa ve Orta Asya arasında Kafkasya üzerinden mal sevkiyatını mümkün kılacak Hazar Denizi ulaşım koridoru projesini destekliyor.
Trans-Hazar Uluslararası Taşımacılık Rotası veya kısaca Orta Koridor olarak bilinen bu projeyi ABD de önemsiyor.
Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi (CSIS) direktörü Gracelyn Baskaran, Reuters'a verdiği demeçte, "Çin ve Rusya bölgesel altyapı, madencilik ve işleme sistemleri üzerindeki kontrolünü derinleştirken, Washington belirli stratejik projelerle bu bölgede anlamlı bir varlık göstermeye çalışıyor" dedi.
İnsan hakları örgütleri beş Orta Asya ülkesini ihaller nedeniyle sık sık eleştiriyor.
Zirveden kısa bir süre önce, ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Trump yönetimine toplantı sırasında insan haklarını göz önünde bulundurması çağrısında bulundu.
HRW bölge direktörü Hugh Williamson, "Orta Asya'daki ekonomik ve sosyal reformlar uluslararası desteği hak ediyor, ancak bu reformlar insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne saygı temelinde gerçekleştirilmelidir" dedi.
Williamson "Ancak o zaman bölgede yaşayan 82 milyon insan, liderlerinin Washington'da yaptıkları anlaşmalardan gerçekten faydalanabilir" diye ekledi.
Ancak, Bişkek'teki AGİT Akademisi'nde siyaset bilimci olan Emilbek Juraev Eurasianet'e verdiği demeçte, bu zirvede insan hakları ve siyasi özgürlüklerin ele alınmasının beklenmemesi gerektiğini, bu konunun Trump yönetimi için ticaret anlaşmalarından daha az önemli olduğunu söylemişti.