ABD Dışişleri Bakanlığı, dünya çapındaki tüm büyükelçilik ve konsolosluklarına “kamuya yük olma riski” gerekçesiyle yeni bir talimat gönderdi. Bu talimat, obezite, diyabet, kalp hastalıkları ve ruhsal bozuklukların vize başvurularında olumsuz değerlendirme kriteri haline getirileceğini belirtiyor.

Kararın arkasındaki motivasyon, başvuru sahiplerinin uzun vadeli sağlık harcamalarına yol açabilecek risklerini minimize etmek olarak açıklandı. Ancak bu yaklaşım, sağlık durumu temelinde ayrımcılık olarak eleştiriliyor.
Göçmen karşıtlığıyla tanınan eski Başkan Donald Trump, sınır duvarı ve sıkı göç kontrolü politikalarıyla adından söz ettirmişti. Bu yeni adım, vize ve Green Card başvurularını doğrudan etkileyerek göçmen akışını daha da sınırlamayı hedefliyor. Uzmanlar, bu uygulamanın yüz binlerce göçmenin Amerika’ya giriş şansını ortadan kaldırabileceği uyarısında bulunuyor.
Birçok insan hakları örgütü ve uluslararası hukuk uzmanı, bu kuralın sağlık durumu temelli ayrımcılık olduğunu ve Birleşmiş Milletler Göçmen Sözleşmesi ile çeliştiğini savunuyor. Özellikle düşük gelirli ülkelerden gelen göçmenlerin, sağlık hizmetlerine erişim eksikliği nedeniyle bu kriteri karşılayamama riski yüksek. Bu durum, “kamuya yük” tanımının nasıl belirlendiği konusunda şeffaflık eksikliğine işaret ediyor.
Yeni politikanın uygulanması, ABD’nin sağlık sistemi üzerindeki potansiyel maliyetleri azaltma hedefiyle birlikte, iş gücü piyasasında da belirgin etkiler yaratabilir. Özellikle sağlık sektöründe düşük maliyetli işgücüne ihtiyaç duyan şirketler, bu kısıtlamadan olumsuz etkilenebilir. Ayrıca, 2024 yılındaki Green Card çekilişinde Türkiye’den 3.684 kişinin kazanması, bu kişilerin ve ailelerinin planlarını altüst edebilir.
Göç politikaları uzmanı Dr. Ayşe Yıldırım, “Bu tür bir sağlık temelli filtreleme, göçmenlerin entegrasyon sürecini zorlaştırırken, aynı zamanda ABD’nin uluslararası itibarını da zedeleyebilir” dedi. Diğer yandan, ABD Kongresi içinde bu talimatı gözden geçirme ve olası yasal itirazlar için çalışmaların başladığı bildirildi. Yeni düzenlemenin önümüzdeki birkaç hafta içinde yürürlüğe girmesi bekleniyor, ancak uygulama sürecinde hukuki itirazların ve protestoların artması muhtemel.