Trump’tan Venezuela’ya Karada ve Denizde Sert Uyarı: “Gerekirse Topraklarını da Vuracağız!”

ABD Başkanı Donald Trump, Venezuela’dan gelen uyuşturucu trafiğini durdurmak için deniz ve kara operasyonları planladığını açıkladı.

Trump’ın Açıklamaları

Trump, Beyaz Saray’da düzenlediği kabine toplantısının ardından basın mensuplarına yaptığı konuşmada, “Venezuela’dan ABD’ye gelen uyuşturucu akışını tamamen kesmek için her türlü askeri adımı atmaya hazırız” dedi. “Gerekirse denizdeki botları yok edeceğiz, gerekirse de Venezuela topraklarına doğrudan saldıracağız.” ifadeleriyle kararlı bir tutum sergiledi.

Bu açıklama, ABD’nin uyuşturucu kaçakçılığına karşı daha agresif bir strateji izlemeye niyetli olduğunu gösteriyor.

İddiaların Arkasındaki Kanıtlar

Trump, Venezuelalı kartellerin Kuzey Kolombiya ve Panama üzerinden ABD’ye büyük miktarda kokain gönderdiğini kanıtlayıcı istihbarat bulduklarını iddia etti. Başkan, Pentagon’un bu konuda tam yetkiyle hareket ettiğini ve “her rotayı, her limanı ve her depolama noktasını bildiğimizi” vurguladı. Bu iddialar, ABD’nin sınır güvenliği ve uyuşturucu kontrol politikalarında köklü değişikliklere yol açabilir.

Uluslararası Tepkiler

Venezuela dışişleri bakanı, Trump’ın açıklamalarını “saldırgan ve sorumsuz” olarak nitelendirerek, “Böyle bir tehdit, bölgesel istikrarı tehlikeye atar” dedi. Kolombiya ve diğer Latin Amerika ülkeleri ise ABD’nin bu tür askeri müdahalelere gitmesinin bölgedeki diplomatik ilişkileri zorlayacağını belirtti. Birleşmiş Milletler temsilcileri ise, “Bu tür iddiaların uluslararası hukuk çerçevesinde incelenmesi gerekir” uyarısında bulundu.

Güvenlik ve Strateji

Uzmanlar, Trump’ın söz konusu planını “yüksek riskli bir strateji” olarak değerlendiriyor. “Denizden gelen kaçakçılık büyük ölçüde engellense de, kara operasyonları sivillerin yaşamını tehdit edebilir” diyorlar. Ayrıca, ABD’nin bölgedeki askeri varlığını artırması, Rusya ve Çin gibi dış aktörlerin de ilgisini çekebilir ve yeni bir jeopolitik gerilim yaratabilir. Bu durum, ABD’nin iç politikadaki “güç gösterisi” yaklaşımının dış politika üzerindeki etkilerini yeniden gündeme taşıyor.