Trump’tan Zelenskiy’ye Barış Müzakereleri Eleştirisi

ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskiy’nin barış müzakerelerine gösterdiği ilgi eksikliği üzerine sert eleştirilerde bulundu.

Trump, Kennedy Center’da bir basın toplantısına katıldı ve “Teklifi henüz okumamış olması beni hayal kırıklığına uğrattı” diyerek, Zelenskiy’nin Rusya ile çatışmayı sona erdirecek öneriyi incelemediğini iddia etti. Bu sözler uluslararası medyada geniş yankı buldu.

Trump, teklifin detaylarını henüz gözden geçirmediği için Zelenskiy’nin “halkı sevdiğini” ancak “okumadığını” belirtti. Ayrıca, Rusya’nın bu barış girişimine sıcak baktığını, Zelenskiy’nin ise hâlâ hazırlık aşamasında olduğunu söyledi.

Trump, aynı konuşmada ABD’nin mevcut tarifeler ve ticaret politikaları sayesinde ulusal güvenliğin artırıldığını ve “sekiz savaşı daha hızlı bitirdiğini” iddia etti. Tarifeler ve ticaret anlaşmaları üzerine yaptığı açıklamalar, özellikle ABD‑Kanada ilişkileri bağlamında ilgi topladı.

Kanada ve Meksika ile yürütülen ticaret görüşmelerinin verimli olduğunu belirten Trump, “Kanada ile durdurduğumuz bazı görüşmeleri yeniden açabiliriz, çünkü onların üretim kapasitesi bizim için kritik” şeklinde bir değerlendirme yaptı.

Uzmanlar, Trump’ın bu söylemlerinin diplomatik etkileri konusunda uyarılarda bulundu. Barış müzakerelerinin siyasi bir süreç olduğunu, tek taraflı eleştirilerin ise süreci zorlaştırabileceğini vurguladılar.

Zelenskiy’nin ofisi ise bu iddiaları kesin bir dille reddederek, “Barış teklifimiz şeffaf ve uluslararası hukuk çerçevesinde hazırlanmıştır; hiçbir dış baskı altında değildir” açıklamasını yayınladı.

Olayın ardından Avrupa Birliği ve NATO temsilcileri de konuyla ilgili açıklamalarda bulunarak, “Tarafların diyalog kanallarını açık tutması gerektiğini” belirtti.

Sonuç olarak, Trump’ın Zelenskiy’ye yönelttiği bu sert eleştiri, uluslararası siyasette yeni bir gerilim dalgası yaratabilir ve önümüzdeki günlerde diplomatik çabaların yönünü etkileyebilir.

ABD içinde ise, Trump’ın bu açıklamaları bazı Cumhuriyetçi milletvekilleri tarafından desteklenirken, Demokratlar arasında eleştiri dalgası yaratıyor. Seçim yılı yaklaşırken, bu tür dış politika söylemlerinin iç siyasi mücadelelerde nasıl kullanılacağı merak konusu.