TAB Gıda, Sürdürülebilir Tabağın İzinde adlı çalışmasıyla fast‑food sektöründe tüketicilerin sorumluluk beklentilerini ayrıntılı olarak analiz etti.
Araştırmanın Kapsamı ve Öne Çıkan Bulgular
TAB Gıda, Sürdürülebilirlik Akademisi ile iş birliği içinde
"Sürdürülebilir Tabağın İzinde: Türkiye'de Fast Food Sektöründe Tüketim Davranışları ve Algısı Araştırması"nı hayata geçirdi. 1,2 milyon kişiyle yürütülen anket, tüketicilerin
çevresel ve toplumsal sorumluluk beklentilerini ölçerek sektörel bir dönüm noktasını belgeledi.

Sonuçlara göre,
tüketicilerin %85'i markaların sadece lezzet ve hız sunmasını değil, aynı zamanda
çevre dostu, şeffaf ve toplumsal katkı sağlayan adımlar atmasını talep ediyor. Bu talep, yalnızca bir trend olmaktan çıkıp, fast‑food işletmelerinin iş modeli üzerinde yeniden şekillendirme baskısı yaratıyor.
Markalar İçin Yeni Bir Sorumluluk Paradigması
Tab Gıda CMO’su
Caner Alpaslan,
“Ekonomi hâlâ tüketicinin kararlarını yönlendiriyor, ancak sürdürülebilirlik artık bir seçenek değil, zorunluluk” diyerek, sektördeki firmaların
ekonomik, hijyen, israf yönetimi, yerli üretim ve şeffaflık eksenlerinde yeni bir algı yaratması gerektiğini vurguladı. Alpaslan, “
Ne Yediğini Bil” platformu sayesinde ürünlerin kaynağından sertifikalarına kadar tüm süreçler tüketicilere açık bir şekilde sunuluyor.
Detaylı Tüketici Davranışları
• %81'i son dönemde beslenme tercihlerini değiştirmiş; bunun %35'i ürünün kaynağının belli olmasını, %30'u ekonomik nedenleri öne çıkarıyor.
• %69'u gıda israfının önlenmesini, %78'i ambalaj üzerindeki geri dönüşüm bilgisini zorunlu görüyor.
• %44'ü şeffaf bilgi paylaşımını, %11'i ise sürdürülebilir restoranlara ekstra ödeme yapmaya hazır.
• Hijyen kurallarına uyum %42 oranında öncelik kazandı; tüketiciler hijyenin sadece gıda güvenliği değil, aynı zamanda marka güvenilirliği ve sürdürülebilirlik göstergesi olduğuna inanıyor.
Sektörün Liderleri ve Algı
Araştırma, fast‑food markalarının sürdürülebilirlik algısının hâlâ düşük olduğunu ortaya koyuyor;
her 4 tüketiciden 1'i (%25) sürdürülebilir bir marka adı veremiyor. Bununla birlikte,
Burger King %27’lik oranla tüketicilerin gözünde sürdürülebilir fast‑food markası olarak ilk sırada yer alıyor. Diğer büyük zincirler ise bu alanda hâlâ geride kalıyor ve tüketici beklentilerini karşılamak için kapsamlı bir strateji geliştirmeleri gerekiyor.
Uzman Görüşü
Sürdürülebilirlik Akademisi Yönetim Kurulu Üyesi
Semra Sevinç, “Tüketici davranışlarındaki köklü değişim, fast‑food sektörünü sadece lezzet ve hız odaklı olmaktan çıkarıp,
çevresel ve toplumsal duyarlılık üzerine kurulu bir model haline getiriyor” diyor. Sevinç, sürdürülebilirliğin markalar için bir “kimlik inşası” olduğunu, bu sürecin ise uzun vadeli rekabet avantajı sağlayacağını belirtiyor.
Gelecek İçin Öngörüler
Analistler,
tüketicilerin sürdürülebilir restoranlara %11 daha fazla ödeme yapmaya hazır olduklarını ve bu ödemeyi “lezzet ve kalite güvencesi, ödenen farkın nereye gittiği, indirim ve sadakat puanları gibi ek avantajlar” ile destekleyeceklerini vurguluyor. Bu çerçevede, markaların
çevresel katkıların somut şekilde gösterilmesi ve
şeffaf bilgi akışı sağlanması kritik hale geliyor.
Sonuç ve Yol Haritası
Fast‑food zincirleri,
yerel ve mevsiminde temin edilen malzemeler,
gıda israfını önleyici uygulamalar ve
geri dönüşüm altyapısı gibi faktörleri menülerine entegre ederek, tüketici beklentilerini karşılayabilir.
Tab Gıda’nın “Ne Yediğini Bil” platformu bu alandaki en iyi örneklerden biri olarak öne çıkıyor. Sektörün sürdürülebilirlik yolculuğu, yalnızca çevreye değil, aynı zamanda
ekonomik kârlılığa ve marka güvenine de olumlu yansıyacak.