Eksozomlar, nano‑boyutta (30‑150 nm) partiküller olup, pek çok hücre tarafından salgılanır ve hücreler arası iletişimi sağlar. Prof. Dr. Yıldırım eksozomları “hücreler arası iletişimi sağlayan küçük paketler” şeklinde tanımlayarak, bu mikroskobik yapıların hücre fonksiyonlarını düzenlemede kritik bir rol oynadığını vurguladı.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Gonca Yetkin Yıldırım, eksozomları yumurtalık dokusuna ve rahim içi endometriuma uyguladıklarını açıkladı. Özellikle düşük over rezervi olan, erken menopoz riski taşıyan ve tekrarlayan implantasyon başarısızlığı yaşayan hastalarda olumlu sonuçlar gözlemlendiğini belirtti.
“Eksozom tedavisi, daha önce tüp bebek denemelerinde başarısız olan hastalar için yeni bir umut kapısı açıyor.” diyerek, bu yaklaşımın deneysel aşamada olduğunu, ancak klinik deneyimlerin olumlu geri dönüşler sağladığını vurguladı.
Uygulama sırasında hastalardan alınan eksozomlar, steril laboratuvar ortamında izole edilip güvenle kullanılmak üzere hazırlanıyor. Prof. Dr. Yıldırım, bu eksozomların “hücrelerin fonksiyonlarını yeniden programlayarak” embriyo implantasyonunu desteklediğini ve gebelik oranlarını %15‑20 artırabildiğini rapor etti. Ayrıca, hastaların yan etkisiz ve tolere edilebilir bir tedavi süreci geçirdiği, iyileşme sürecinin hızlandığı da gözlemlendi.
Yıllar içinde toplanan verilerle eksozom tedavisinin etkinliği daha net bir biçimde ortaya konacak. Prof. Dr. Yıldırım, “Uzun vadeli çok merkezli çalışmalar ve randomize kontrollü denemeler, eksozomların klinik standart hâline gelmesini sağlayacak.” şeklinde konuştu. “Bu alandaki bilimsel araştırmalar ve klinik deneyimler, tüp bebek tedavisinde çığır açıcı bir adım olabilir.”
Sonuç olarak, eksozomlar üreme tedavisinde giderek daha fazla yer edinirken, hastaların düşük over rezervi ve implantasyon sorunları gibi zorlu durumlarda başarı şansını artırıyor. Bu yenilikçi yaklaşım, tüp bebek tedavisinde yeni bir dönemin habercisi olarak görülüyor.