Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Four Seasons Hotel Istanbul At The Bosphorus’ta düzenlenen ödül töreninde, “Bakanlık olarak köklü Türk mutfağının sunduğu tüm imkanları etkin bir gastrodiplomasi stratejisiyle uluslararası arenada daha görünür kılmak ve daha güçlü temsil etmek için yürüttüğümüz titiz çalışmalar ve iletişim kampanyaları meyvesini veriyor” diyerek yeni dönemin başlangıcını müjdeledi.

Michelin Rehberi’nin 2026 Türkiye seçkisinin duyurulması, ülkemizde gastronomi turizminin stratejik bir araç olarak konumlandırıldığını bir kez daha ortaya koydu. Bakan Ersoy, bu etkinliğin “dördüncü Michelin Rehberi töreni” olduğunu belirterek, “Gastronomi artık sadece bir tabak yemeği değil; bir ülkenin kültürel mirası, kadim gelenekleri ve kuşaklar boyunca aktarılan derin bilgilerinin bir yansımasıdır” ifadelerini kullandı.
Ersoy, “Son yıllarda deneyim ve sürdürülebilirliğin seyahat tercihlerinin merkezine yerleşmesiyle gastronomi turizmi, destinasyonların sunduğu en önemli değerlerden biri haline geldi.” diyerek, sürdürülebilir gastronomi anlayışının turizm politikalarının temel taşlarından biri olduğunu vurguladı. Anadolu’nun bereketli toprakları ve dört mevsimi yaşayan iklimi sayesinde, Türk mutfağının çeşitliliği ve sürdürülebilir yapısı dünya çapında ziyaretçileri çekiyor. Bu durum, artan turist sayısı ve yayımlanan trend raporlarıyla da somut bir şekilde kanıtlanıyor.
Mastercard Ekonomi Enstitüsü’nün hazırladığı “Seyahat Trendleri 2025 Raporu”na göre, İstanbul, dünyanın bir numaralı gastronomi şehri konumuna yükselmiş. Ersoy, “Bu da bize gösteriyor ki, bakanlık olarak köklü Türk mutfağının sunduğu tüm imkanları etkin bir gastrodiplomasi stratejisiyle uluslararası arenada daha görünür kılmak ve daha güçlü temsil etmek için yürüttüğümüz titiz çalışmalar ve iletişim kampanyaları meyvesini veriyor” diyerek bu başarının arkasındaki politikayı özetledi.
Michelin Rehberi’nin 38. destinasyonu olan İstanbul’a ek olarak, Kapadokya’nın da bu yılki listede yer alması büyük bir kilometre taşı. Ersoy, “Kapadokya, peribacaları, yer altı şehirleri, çömlekçilik geleneği ve sıcak hava balonu turlarıyla benzersiz bir deneyim sunuyor. Aynı zamanda Orta Anadolu mutfağının en seçkin örneklerini içinde barındıran güçlü bir mirasa sahip” diyerek bölgenin gastronomi kimliğini vurguladı. Kapadokya’nın killi toprakları, özgün pişirme teknikleri ve bağcılık kültürü, Michelin’in dikkatinden kaçmadı ve bölgeye uluslararası bir lezzet rotası kazandırdı.
Ersoy, “Michelin Rehberi’nin Türkiye’nin tamamını kapsayacak olması, binlerce yıllık kültürel birikimimizin, yerel lezzetlerimizin ve mutfak sanatımızın dünya çapında takdir görmesi anlamına gelmektedir” diyerek, bu genişlemenin sadece restoranlar için değil, tüm gastronomi mirası için büyük bir gurur kaynağı olduğunu belirtti. Geleneksel tariflerin modern sunum teknikleriyle harmanlanması, yerel ürünlerin ön plana çıkarılması ve sürdürülebilir gastronomi anlayışının benimsenmesi, bu vizyonun temelini oluşturuyor.
Türkiye, 2022’de Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi (GSTC) ile iş birliği anlaşması imzalayarak, hükümet düzeyinde sürdürülebilirlik sertifikasyon çerçevesi geliştiren ilk ülke oldu. Bu adım, üç yıl içinde 2 binin üzerinde konaklama tesisinin GSTC Sertifikası almasını sağladı. Bakan Ersoy, “Tüm konaklama tesislerimizin sertifikasyon sürecini 2030 yılına kadar tamamlamayı hedefliyoruz” diyerek, sürdürülebilirliğin turizm sektörünün bel kemiği olduğuna dikkat çekti. Ayrıca, Türkiye’de 22 otelin 1 yıldız, 3 otelin 2 yıldız ve 1 otelin 3 Michelin Key’e sahip olduğu bildirildi; bu sayıların önümüzdeki yıllarda artması bekleniyor.
Ersoy, Türkiye’nin geçen yıl 62,3 milyon ziyaretçi çektiğini ve 61,1 milyar dolar gelir elde ettiğini, bu yıl ise 64 milyar dolar hedefiyle ilerlediğini açıkladı. Turizmde “deniz‑güneş‑kum” üçgeninden çıkıp ürün çeşitlendirmesine odaklanıldığını belirten bakan, “81 ilde 12 ay boyunca turizm yapılmasını hedefleyen stratejimizde, gastronomi en önemli ayağımızdır. Yüksek harcama kapasitesine sahip konuklara odaklanıyoruz ve bu, nitelikli turizmi artırıyor” şeklinde bir değerlendirme yaptı. Kişi başı ortalama harcama 103 dolar seviyesine ulaşırken, turizm gelirleri 50 milyar doların üzerine çıktı.
Ersoy, bu yıl Michelin Rehberi’ne seçilen tüm restoranları ve şeflerini tebrik ederek, “Türk mutfağı dünyada hak ettiği yeri almaya başladı; bu başarı, sadece bir başlangıçtır” dedi.