Türkiye Katılım Bankacılığına Yönelik Stratejiler Geliştiriyor

Türkiye Katılım Bankacılığına Yönelik Stratejiler Geliştiriyor
Yayınlama: 19.11.2025
2
A+
A-

Türkiye’nin katılım finans sektöründe yeni stratejiler geliştirme ve İstanbul’u bölgesel bir finans merkezi konumuna taşıma planları gündemde.

Politik Liderin Açıklamaları

Ahmet Burak Dağlıoğlu, Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkanı, “Katılım finans alanında faaliyet gösteren şirketlerin İstanbul’dan bölgeye hizmet vermesini istiyoruz.” diyerek hedeflerini netleştirdi.

Katılım Finansının Mevcut Durumu

Türkiye bankacılık varlıkları yaklaşık bir trilyon dolar seviyesine yaklaşırken, katılım bankaları bu toplamın yüzde 8ini oluşturuyor. Bu oran, küresel İslam finans piyasasında Türkiye’nin giderek artan bir oyuncu haline geldiğini gösteriyor.

Ülke içinde sukuk ihraçları ise toplam finansal piyasaların yüzde 12’sini temsil ediyor. Dağlıoğlu, Türkiye Varlık Fonu’nun sukuk piyasasındaki aktif rolünü ve bu alandaki potansiyel büyümeyi vurguladı.

Borsa İstanbul ve Katılım Endeksi

Borsa İstanbul’da toplam 350 milyar dolar değerindeki piyasanın yaklaşık yüzde 30’u katılım endeksindeki şirketler tarafından temsil ediliyor. Bu oran, yerel ve yabancı yatırımcıların İslami finansal ürünlere olan ilgisinin arttığını gösteriyor.

Yeni Stratejik Hedefler

Dağlıoğlu, üç yıl önce hazırlanan ulusal stratejinin uygulanmaya başladığını, ancak bazı mevzuat değişikliklerinin meclisin takvimine bağlı olarak geciktiğini belirtti. “Şimdi önümüzdeki yıllar için yeni stratejiyi hazırlıyoruz. Katkı sağlamak isteyen herkesin desteğine açığız.” şeklinde konuştu.

Bu kapsamda, katılım finans şirketlerine kurumlar vergisi indirimleri ve çeşitli teşvik paketleri sunulacak. Şirketler, İstanbul Finans Merkezi (IFM) üzerinden bölgeye hizmet verirken bu avantajlardan faydalanabilecek.

İstanbul Finans Merkezi ve Bölgesel Bağlantılar

Dağlıoğlu, İstanbul’un Orta Asya, Orta Doğu ve Avrupa ile derin tarihsel, kültürel ve ekonomik bağları olduğunu hatırlatarak, şehrin üretim, lojistik ve bölgesel yönetim merkezi konumunda olduğunu vurguladı. Katılım finans kuruluşlarının bu coğrafi avantajı kullanarak bölgelere açılmasının stratejik bir öncelik olduğunu belirtti.

Küresel Perspektif

Globale bakıldığında, katılım finansın dünya finans sistemindeki payı yüzde 1’in biraz üzerinde. Dağlıoğlu, bu oranın artması için küresel hacmin büyümesinin kritik olduğunu, aksi takdirde ülkelerin kendi içinde sınırlı kalacağını sözlerine ekledi.

AlBaraka Zirvesi ve Gelecek Planları

“AlBaraka Zirvesi’nin İstanbul’daki toplantıları sürecek ve gelecek yıl mayıs ya da haziran ayında yeniden düzenlenecek” diyerek etkinliğin devam edeceğini duyurdu.

Bir Yorum Yazın


Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.