Türkiye ve KKTC’den Çalışma, İstihdam ve Sosyal Güvenlik Alanlarında Kapsamlı İşbirliği Anlaşması

Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında çalışma, istihdam ve sosyal güvenlik alanlarını kapsayan yeni bir işbirliği anlaşması imzalandı. Anlaşma, iki tarafın vatandaşları için daha güçlü bir çalışma hayatı ve daha etkin sosyal güvenlik hizmetleri sunmasını hedefliyor.

İmzalanan Anlaşmanın Detayları

Türkiye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bakan Işıkhan, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Oğuzhan Hasipoğlu ve beraberindeki heyet ile Bakanlığımızda bir araya geldik. İmzaladığımız Çalışma, İstihdam ve Sosyal Güvenlik Alanlarında İşbirliği Anlaşması ile; vatandaşlarımız için karşılıklı en yüksek faydayı sağlayacak, çalışma hayatımızı güçlendirecek, sosyal güvenlik alanında bilgi ve tecrübe paylaşımını daha etkin yürüteceğiz.” dedi.

Paylaşımda ayrıca, “Kıbrıs Türkü’nün gönlümüzdeki yeri her zaman ayrı olacaktır. Kardeşlerimizin yanında olmaya, haklı davalarını her platformda savunmaya devam edeceğiz” ifadeleri yer aldı.

Resmi Bakanlık hesabı da aynı mesajı teyit ederek, anlaşmanın üç ana başlıkta; çalışma koşullarının iyileştirilmesi, istihdam politikalarının koordine edilmesi ve sosyal güvenlik sistemlerinin karşılıklı entegrasyonu üzerine odaklandığını belirtti.

Gelecek Vizyonu ve Beklentiler

Uzmanlar, bu tür ikili anlaşmaların iki ülkenin işgücü piyasalarına pozitif yansımalar sağlayacağını, özellikle genç işsizliğinin azaltılması ve mesleki eğitim programlarının ortaklaşa geliştirilmesinin uzun vadede ekonomik büyümeyi destekleyeceğini vurguluyor.

Türkiye ve KKTC yetkilileri, anlaşmanın uygulanması sürecinde ortak komisyonlar kurarak, veri paylaşımı, ortak eğitim seminerleri ve karşılıklı denetim mekanizmaları oluşturacaklarını duyurdu. Bu sayede, çalışanların hakları daha iyi korunacak ve sosyal güvenlik haklarından eşit biçimde faydalanmaları sağlanacak.

Uluslararası Düzeyde Değerlendirme

Uluslararası gözlemciler, iki komşu ülkenin bu adımı bölgesel istikrar ve ekonomik entegrasyon açısından kritik bir gelişme olarak nitelendiriyor. Anlaşmanın, gelecekte benzer işbirliği modellerinin diğer ülkeler tarafından da örnek alınabileceği öngörülüyor.