Türkiye’de Büyüyen Sessiz Tehlike: Gençler ve Yetişkinler ‘Hikikomori’ Kıskacında

Türkiye’de Büyüyen Sessiz Tehlike: Gençler ve Yetişkinler ‘Hikikomori’ Kıskacında
Yayınlama: 19.11.2025
5
A+
A-

Türkiye’de genç ve yetişkinlerin evlerine kapanarak sosyal yaşamdan uzaklaştığı, Japonya’da tanımlanan “hikikomori” olgusunun yerli bir fenomen haline geldiği ortaya konuldu.

Hikikomori Nedir?

Japonya’da ilk kez tanımlanan hikikomori, kişinin en az altı ay boyunca evinden çıkmayarak iş, okul ya da sosyal ilişkilerden tamamen izole olması anlamına gelir. Uzmanlar bu durumu yalnızca bireysel tembellik ya da ilgisizlik olarak görmez; duygusal yorgunluk, toplumsal baskı ve gelecek kaygısının bir araya gelmesiyle ortaya çıkan karmaşık bir sosyal hastalık olarak tanımlar.

Gençlerde Artan İzolasyon

Yakın zamanda üniversite öğrencileri arasında yürütülen bir dizi araştırma, gelecek belirsizliği ve iş hayatına dair kaygıların gençleri “yaşamın anlamını sorgulamaya” yönlendirdiğini gösterdi. Bu kaygı, bir kısmı için içsel kapanma ve sosyal ilişkilerden çekilme davranışlarını tetikledi.

“Gençler artık yalnızca iş değil, kendilerini değerli hissedebilecekleri bir yer arıyorlar.” diyen uzmanlar, bu ihtiyacın karşılanamamasının ruhsal dayanıklılığı zayıflattığını ve gençlerin sessiz bir geri çekilme sürecine girmesine neden olduğunu vurguluyor.

Lise Ortamında Benzer Bir Eğilim

İstanbul’da yapılan bir başka araştırma, ailelerin akademik başarı beklentileri ve rekabetçi okul ortamlarının gençlerin ruhsal yükünü artırdığını ortaya koydu. Başarı baskısı yükseldikçe kaygı, yetersizlik ve suçluluk duyguları da artıyor. Destekleyici aile ilişkileri ve güven temelli okul ortamları ise bu olumsuz etkileri dengeleyebiliyor.

Yetişkinlerde İzolasyonun Yükselişi

503 yetişkin üzerinde yapılan bir araştırma, sosyal destek azaldıkça ve psikolojik dayanıklılık düştükçe bireylerin izole yaşam tarzına yöneldiğini gösterdi. Katılımcıların çoğu aileleriyle aynı evde yaşıyor olsa da, bu durum sosyal bağların güçlü olduğu anlamına gelmiyor. Modern yaşamın hızlanması, insanların paylaşılan yalnızlık olarak adlandırdığı yeni bir duygusal iklim yaratıyor.

Toplumsal Bir Sorun Olarak Hikikomori

Üç ayrı araştırmanın ortak bulgusu, hikikomorinin artık bireysel bir problemden çok toplumsal bir mesele haline geldiği yönünde. İş, okul ve sosyal yaşam alanlarındaki artan rekabet, belirsizlik ve anlam arayışı, bireylerin dünyayla bağını yavaş yavaş zayıflatıyor. Bu durum, özellikle genç kuşakların iç dünyasında sessiz bir kırılma yaratıyor.

Çözüm Önerileri ve Politikalar

Uzmanlar, sorunun çözümünün çok yönlü olması gerektiğini belirtiyor. Önerilen adımlar arasında:

  • Üniversitelerde psikososyal destek ve kariyer danışmanlığı programlarının yaygınlaştırılması,
  • Ailelerle iletişimi güçlendiren eğitimlerin desteklenmesi,
  • Okullarda sosyal hizmet birimlerinin etkinleştirilmesi,
  • Topluluk temelli gönüllülük projelerinin teşvik edilmesi yer alıyor.

Bu adımlar, sosyal bağların güçlenmesi ve yalnızlık duygusunun azaltılmasında en etkili yöntemler olarak öne çıkıyor.

Geleceğe Bakış

Bugünün Türkiye’sinde hikikomori, sadece bir bireyin kapısını kapatmasıyla başlamıyor; aynı zamanda insanın kendine, çevresine ve geleceğine dair güven duygusunu yitirmesiyle büyüyor. “Yalnızlık artık bir zayıflık değil, çağın ortak hikâyesi.” ifadesi, bu sessiz tehlikenin toplumsal bir dönüşüm gerektirdiğini vurguluyor. Bu hikâyeyi anlamak, onu dönüştürmenin ilk adımı olabilir.

Bir Yorum Yazın


Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.