Türkiye, dünyada en yüksek yabancı nüfuslu ülkeler arasında yer alıyor. 2025 yılı itibarıyla ülkemizde yasal olarak ikamet eden 3.611.218 yabancı, göç yönetiminin ne kadar karmaşık ve çok katmanlı bir yapı gerektirdiğinin bir göstergesi. Bu sayı, bir önceki yılın aynı dönemine göre %8 artış gösterdi.

Ülkemizde yasal kalışı olan yabancı sayısı 3.611.218’dir. Bu rakamın 2.375.909’u geçici koruma altındaki Suriyeliler, 147.629’u ise uluslararası koruma talep eden diğer uyruklardan oluşuyor. Ayrıca 1.087.680 yabancı, turizm, çalışma, yatırım ve ticaret gibi amaçlarla alınmış ikamet ya da çalışma izni sayesinde ülkede bulunuyor.
Başkan Kök, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve Göç İdaresi arasındaki protokol sayesinde uluslararası üniversite öğrencilerinin ikamet başvurularının kolaylaştırıldığını vurguladı. Noterlikler üzerinden ikamet izni başvurusu yapılabilmesi de yabancıların bürokratik süreçlerini hızlandıran bir diğer adım olarak öne çıktı.
Türkiye, düzensiz göçle mücadelede kaynak ülkede başlayan ve kaynak ülkede sona eren beş ayaklı bir strateji uyguluyor. Bu strateji, sorunun kaynağında çözüm, sınır güvenliği, iç hatlarda yakalama, düzensiz işgücüyle mücadele ve geri gönderme mekanizmalarını kapsıyor.
2023 Temmuz ayında hayata geçirilen ‘Mobil Göç Noktası’ uygulaması, ilk kez İstanbul’da başlatıldı ve bugün 81 ilde toplam 375 mobil göç noktası hizmet veriyor. Bu, Türkiye’nin dünyada bir ilk olduğu ve ülkenin düzensiz göç rotasından çıkmasını sağlayan bir adım olarak nitelendiriliyor.
‘Öncü Göçmen’ programı, 1 Ocak‑1 Temmuz 2025 tarihleri arasında gönüllü geri dönüş isteyen yabancılara ülkelerine giriş‑çıkış izni tanıyarak, dünyada ilk kez bu tür bir geri dönüş süreci sunuldu. Program, uluslararası otoriteler tarafından övgüyle karşılandı ve diğer ülkelere model olarak gösterildi.
Göç İdaresi Başkanı, YİMER 157 iletişim merkezinin 26 milyondan fazla çağrı aldığını ve bu çağrılar sayesinde 15 binin üzerindeki kişinin hayatının kurtarılmasına katkı sağlandığını belirtti. Bu, göçmen hakları ve acil durum müdahalelerinde teknolojik altyapının ne kadar hayati olduğunu gösteriyor.
Göç ve nüfus hareketlerinin sadece sayısal bir veri olmadığını, toplumların sosyal, ekonomik ve kültürel dokusunu şekillendiren dinamik bir süreç olduğunu bir kez daha hatırlatan Başkan Kök, “Türkiye’nin göç yönetimi, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, Bakanımız Ali Yerlikaya’nın desteğiyle, bütüncül ve stratejik bir bakış açısıyla yürütülmektedir.” dedi.