Türkiye’nin uzay programı bir adım daha ileriye gitti. Milli Yörünge Transfer Aracı (YTA) FGN‑TUG‑S01, 6 Aralık 2025 sabahı Türkiye saatiyle 07:46’da hibrit itki sistemini devreye alarak 35 saniyelik kusursuz bir ateşleme gerçekleştirdi. Bu manevra ile 530 km irtifadaki dairesel yörüngeden ayrılarak 720 km zirve irtifasına sahip eliptik bir yörüngeye geçiş sağlandı. Bu, hibrit roket motorunun ilk yörüngesel ateşlemesi olma özelliği taşıyor.


FGN‑TUG‑S01, 28 Kasım 2025 tarihinde ABD’nin Kaliforniya eyaletindeki Vandenberg Uzay Kuvvetleri Üssü’nden SpaceX Falcon 9 Transporter‑15 göreviyle uzaya fırlatıldı. Uzayda gerçekleştirilen hibrit motor ateşlemesi, katı ve sıvı yakıtlı motorlara kıyasla güvenlik, basitlik ve maliyet avantajları sunarak geleceğin uzay operasyonlarında kritik bir rol üstlenecek. Bu teknoloji, Türkiye’nin uzayda bağımsız hareket yeteneğini artırırken, uluslararası alanda da rekabet gücünü yükseltiyor.
Yörünge transferi tamamlandıktan kısa bir süre sonra, 11:35 TSİ’de başlatılan küp uydu bırakma operasyonu başladı. 11:45 TSİ’de Fergani’nin FRG‑10D1 adlı küçük uydusu, YTA’dan ayrılarak hedef yörüngesine yerleşti. Bu uydu, gelecek yıllarda hayata geçirilecek Uluğ Bey Küresel Konumlama Sistemi (UKKS) için bir deneme platformu görevi görecek. Sistem, hem askeri hem de sivil uygulamalarda bağımsız konumlandırma hizmeti sunarak bölgesel ve küresel lojistik ağların temellerini atacaktır.
FGN‑TUG‑S01, tamamen yerli tasarım ve üretimle geliştirilmiş bir uçuş bilgisayarı, aviyonik sistemler, güç dağıtım birimleri ve termal kontrol altyapısı içeriyor. Bu entegrasyon, Türkiye’nin uzayda tam bağımsızlık hedefini destekleyen bir altyapı oluşturuyor. Şirket, önümüzdeki 5 yıl içinde 100’den fazla uyduyu uzaya göndermeyi ve dost ve kardeş ülkelere bağımsız konumlandırma ve uzay lojistiği kabiliyeti kazandırmayı planlıyor. Ayrıca, yerli fırlatma sistemleri üzerinde yürütülen çalışmalar sayesinde, dünyadan uzaya bağımsız erişim sağlanması hedefleniyor.
FGN‑TUG‑S01’in başarısı, sadece bir teknoloji göstergesi değil; aynı zamanda milli vizyonun, yerli ve milli üretimin ve uluslararası alanda rekabetçi bir uzay sektörünün kapılarını aralayan bir kilometre taşıdır.
Türkiye’nin uzay programındaki bu büyük adım, ülkemizin teknolojik gelişimine önemli bir katkı sağlayacaktır. Gelecekte daha fazla başarı hikayesi duyacağımıza inanıyorum.
FGN-TUG-S01’in dünya rekorunu kırması, Türk bilim insanlarının yeteneklerini ve azimlerini kanıtlıyor. Bu başarı, ülkemizin geleceği için umut verici bir gelişme.